Çok değerli BGSAM Başkanı
Değerli Konuklarımız,
Değerli arkadaşlarım ,
Bulgaristan Türkleri Kültür ve Hizmet Derneği BULTÜRK ve Ural Eğitim, Kültür ve Stratejik Araştırma Derneği olarak, şimdiye kadar bilgilendirme ve soydaşlarımızın dünya görüşü değiştirme çalışmalarımızda biz “siber savaş”, “siber saldırı”, “siber soygun” ve siber çökertme” ve benzer kavramlarını açmadık, konu edip yazılar yazmadık, yorumlamadık. Bulgaristan eski Cumhurbaşkanı Plevneliev birkaç defa “Rusya bize siber saldırıda bulunuyor” dese de, ne olduğunu pek anlayan olmadı. Biz de pek ilgilenmedik. Bu akşam bu konuda bu seminer çalışmamızı düzenlemekle, günümüzün en can alıcı konusuna parmak basmak istiyoruz.
Dünya Üniversitelerinde 40 yıldan beri “SİBERNETİK FAKÜLTELER” var. Bu fakültelerde okutulan derslerden biri güdüm bilim dersidir. Bu bilim merkezlerinde, güdülebilen objeler yaratılıyor. 40 yıldan beri bu yolda alınan yolun son ürünü – 2 hafta önce Suudi Arabistan’da bir konferansta kürsüden rapor sunan bir “kukla” bayan kimliğinde göründü. Boyunu postunu o kadar güzel yapmışlar ki, İngilizce konuşuyor, sorulan soruları yanıtlıyor, gülüyor, gülümsüyordu.
Allah’u Teâla’nın yarattığı en yüce varlık insandır.
İnsan da elleri ve zekâsıyla bu kuklayı artık yaratabildi. Ne var ki can veremedi.
TV’de izlemişsinizdir, gazeteler de yazdı.
İnsanoğlu beden, zekâ, hisler ve ruhtan oluşur. Yani psişik bir varlıktır. Benzerimiz, kopyamız yaratabilmiştir. Bu klonlamaktan yani canlı kopyalamaktan farklı bir olay. Sünni yaratıklar yarın aramızda dolaşacak, bir masaya oturup bizimle müzakere edecek, alış veriş yapacaklardır. Fakat onlar insan değildir. İnsanı temsil edebilir, fakat kendisi olamaz.
Bizim onlardan farklı olmamız bedenimizin canlı olmasıdır.
Yaratan insanı kendi dışında canlı bir varlık yaratma yetisiyle donatmamıştır.
Zekâmızın öğrene-bilmelerinde gizlidir. Yedeği (suni zekâ) bize yardım etmek için yaratılmıştır, bizim zekâmız gibi kendi kendini yenileyemez, insanın programladığı dışında hiç bir iş yapamaz, hiçbir icatta bulunamaz. Mumya insanlardan farkı ise, hareket etmeleri ve iş yapamaz, hiç bir icraatta bulunamaz.
Hislerimiz, sinirlerimiz yeri asla doldurulamaz nimetlerimizdir. Evet, yanına yaklaştığımız kapılar Ali Babanın söylediği sözleri bile söylemeden açabilir, ampuller yanıp söner, cep telefonlarımız kaydediyor. Fakat bunların hepsi insan icadı olduğu için ve insana yardım etmek amacıyla yaratılmış, üretilmiş ve vardır. İnsan ısısından etkilenip yanıp sönen bir ampul kendi kendini onaramaz.
Ruhumuz ise bir tek bize aittir. Hiçbir siber aygıtın ruhu, psişiği olamaz. Onlar saygı, merhamet nedir bilmediklerinden tehlikelidirler.
Suudi Arabistan’daki o “yapay bayan” Suudi Vatandaşlığına alındı. Yemeyen ve içmeyenler hanesine kaydedildi.
Birkaç zaman sonra Bu tipleri Bulgaristan’da da görebiliriz. Beni ilgilendiren bunlara nasıl isim takacaklar?
Uzaya gönderilen Bulgar’ın İsmi Georgi İvanov’tu. Adamcağız Vratsa Çingenesiymiş. Şimdi açıklandı. Suni adamların Türkçe bilmesine yasak konacak mı dersiniz. Seçim mitinginde Türkçe konuşsa kaç para ceza keserler?
Bu siberler, seçim sonuçlarını bile değiştirebiliyormuş. Bunlara vatandaşlık da verilebildiğine göre, artık Bulgarların üremesine de gerek yok. Fabrika bandından çıkanı nüfusuna kaydedebilirsin. Ekmek istemez su istemez.
Siber saldırı dendiğinde, ben işleri karıştıran, bilgisayar içine girip istediği düzeltmeleri yapan bir sihirli araç düşünüyorum. Geçen sene bu aracın Bulgaristan’da yaptığı işlerden birkaç örnek verelim:
Bulgar-Makedon gümrüklerine bağlanan softu ere müdahale edilerek 10 milyon Dolarlık kaçakçılık yapılmasına yol açılmış. Burgaz, Varna akaryakıt gümrüklerine ve sarnıçla akaryakıt taşıyan tren vagonlarının tahliye edildiği gümrüklere siber saldırı ve ek cihazlar monte edilerek 1 milyar Euro gümrük ve KDV kaçırılmış. 2015’te Bulgaristan’ın en büyük Ticaret Bankası olan “BTK-Bank” 7 milyar 200 milyon leva kayıpla patladı. Sofya Merkez Vergi Kurumuna yapılan siber müdahaleler sonucu her yıl yaklaşım 400 milyon leva vergi iade edildiğini gazeteler yazdı.
Bu işin askeri, istihbarat, terörle mücadele, yerel ve küresel boyutları var. Başkan Tump’un seçilmesine Rus siber müdahale şayiaları gündemden düşmüyor.
Bu gözle görülmeyen, ardında iz bırakmayan bir savaşım biçimidir.
Mısır uygarlığı çağında da insanlar birçok şey yapmışlar. Yaşanan yıkım devrinden sonra, piramitle, mumyalar ve bir de “Pi” – teoremi kalmış. Masonlar inşaatçısıymışlar. “Pi”yi bulunca kubbe yapmaya başlamışlar. Bildiklerini korumak için gizli örgütlenmişler, yani masonlaşmışlar.
Bizim bu uygarlığa bir şey olursa ve Mısırda olduğu gibi her şey yerle bir olur ve hiçbir iz kalmazsa, şu siber işlerin şifresi kalsa yeter. Üçüncü uyanış “0 ile 1” den doğacak uygarlık olur.
Biz bugün makineler insandan akıllı olamaz desek de, insana ve topluma çok büyük zarar verebilir görüşünde birleşiyoruz.
Bir taraf saldırıya hazırlanırken, düşman taraf savunma önlemleri alıyor.
Bu saldırılar son yıllarda özellikle iletişim ortamı üzerinden oluyor.
En büyük çatışma halen Rusya ile Birleşik Amerika; Rusya ile Avrupa Birliği arasındaki siber saldırı savaşıdır.
Bu saldırının sayısız aracı var. Fakat en güçlüsü yalandır. Yalan bir propaganda aracıdır.
Geçen sene Avrupa Birliği’nin zayıf düşürülmesi için Rusya’dan siber saldırı yapıldığı ve gerekli önlemlerin alınmadığı ortaya çıktı. 21 ülke, AB Dış İşleri Bakanı Federike Mogerini’yi şikâyet etti. Rus siber saldırılarına karşı koymak için (Star Com) oluşturuldu. 8 milyon Euro bütçe belirlendi. Hedefi siber saldırı yapan Rusya şirketlerini belirlemekti. Geçen ay “Star Com” biriminde “Batı Balkanlar” bölümü kuruldu. “Star Com –Doğu” Bulgaristan’a yapılan siber saldırılara yanıt veriyor.
Amerika’da bu işler “Global Engajement Center” kurumuna devredilmiş. Bünyesinde 80 kişi çalışıyor ve bütçesi 60 milyon Dolardır.
2017’de Rusya’nın Bulgaristan’ı alt üst eden birkaç saldırısını, açılış konuşmamın sonunda özellikle işaret etmek isterim.
Bir, Rusya Dış İşleri Bakanlığı sözcüsü Zaharieva “Bulgarlar 2. dünya savaşında Yahudilerini kurtarmadı, biz kurtardık” dedi. Bulgar diplomasisi tepe takla etti.
İki, Bulgarların “Kiril Alfabesini” Ruslara da vermekle övündükleri bilinir.
Putin, Moskova’dan “Biz Kiril Alfabesini Makedon topraklarından aldık,” demesin mi, Bulgarlara dünyayı dar etti.
Üç, Dünya satranç Şampiyon Kasparov bahar 2017’de Bulgaristan’a gelmişti. Stara Zagora kentinde verdiği bir basın toplantısında “Biz Kiril Alfabesini Bizans’tan aldık, Bulgar’dan değil” demesin mi! Başbakan Borisov’un özel emriyle aynı gün Bulgaristan’dan kovuldu.
Siber saldırıların özünde “yalan yayma” yöntemi çok gelişmiştir. “Bize “siz İslamlaştırılmış Bulgarlarsınız” dedikleri yıllarda başımıza gelenleri unutmadık. Acısı ciğerimizi yakmaya devam ediyor.”
Bu örnekler sıralamakla bitmez.
Çok değerli konuşmacılarımız bize tespih boncuğu gibi şimdi yenilerini sıralayacaktır.
Tüm katılımcılarımıza Teşekkür ederim, hoş-geldiniz sefalar getirdiniz.
Rafet ULUTÜRK
Tarih 18. 11. 2017