Bulgaristan Parlamentosunda Komünist Rejimin Müslümanlara ve Türklere karşı uygulanan asimilasyonu kabul edildi
Bulgaristan Parlamentosunun Komünist rejim (1944-1989) döneminde Müslümanlara ve Türklere karşı uygulanan asimilasyon kampanyasını kınayan bildiriyi geç de olsa kabul etmesi olumlu bir gelişmedir ancak yetersizdir.
Herkesin bildiği gibi bu konu uzun süre ele alınmadı ve mahkemeler de harekete geçmedi. Aradan geçen yıllardan sonra suç işleyenlerin büyük bir kısmı artık hayatta olmadığı gibi kültürel soykırım mağdurlarının bir kısmı da hayatta değildir. Bu nedenle geç atılmış bir adımdır, yetersizdir çünkü 1989 tehciri sırasında Türklere gayrimenkullerini belediyelere devretmeleri için baskılar yapıldı ve ellerindeki gayrı menkullere el konuldu. Öte yandan tehcir sırasında Türkiye’ye gelenlerin bir kısmının Bulgaristan’da kalan gayrimenkullerini başkaları işgal etti ve bu işgallerden doğan zararlar ödenmediği gibi gayrimenkuller de işgalcilere peşkeş çekildi. Açılan davalardan da ya sonuç alınamadı ya da Müslümanların ve Türklerin aleyhinde kararlar çıktı. Diğer yandan binlerce insanımızda bu zorlu soykırım yıllarında psikolojik travmalar oluştu, onurumuz zedelendi, mezarımızdaki ölülerimiz bile bu politikalardan mağdur oldu. Bu nedenle mağdurlara maddi ve manevi tazminat da ödenmelidir. Bulgaristan’da Komünist rejiminin mağdur ettiği her bireyin tazminat almaya hakkı vardır.
Diğer bir husus ise zorla verilen isimler devlet tarafından resen geri verilmesi meselesidir. Bugün Türk ismini geri almak isteyenler yetkili mercilere veya mahkemeye verdikleri dilekçeler ile silah zoru ile verilen isimleri geri almaktadırlar. Oysa devlet resen isimleri geri vermeli, o dönem ismini değiştirmek isteyenler yasal yollara başvurmalıdırlar. Bu konunun ivedilikle ele alınması gereklidir.
Biz dernek olarak yıllardan beri bu konuları dile getirmekteyiz.
Öncelikle ele alınması gereken bir konu ise suçluların cezalandırılmasıdır. Bazı kimseler binlerce insanın yargı önüne çıkarılmasının gerekeceğini bu nedenle bunun imkânsız olduğunu belirtmektedirler. İsterse yüz binlerce olsun, biz dernek olarak tüm suçluların cezalandırılmasını arzu ediyoruz ve de bu konunun takipçisi olacağız.
Bundan sonraki süreçte mağdur olan insanlarımızı yönlendirecek gecikmiş adaletin yerini bulması için dernek olarak hukukçularımızı bir araya getirerek İnsanlarımıza bir yol haritası belirleyeceğiz ve bu doğrultuda çalışacağız. Gelişmelere göre de gerekli adımları atacağız.
Bu tasarıyı Bulgaristan meclisine sunan Sn.İvan Kostov’a , Bulgaristan Hükümetine ve oy veren tüm Milletvekillerine BULTÜRK olarak teşekkürlerimizi bir borç biliriz.
Sözde Ermeni soykırımı tasarısı da Bulgar meclisine geldi ancak kabul görmedi. Olmayan bir şeyin kabul görmemesi zaten doğaldır.
Öncelikle Bulgaristan parlamentosu Milletvekillerine konu ile ilgili tasarıyı reddettiklerinden dolayı oy kullanan tüm vekillere de şükranlarımızı sunarız.
Rafet ULUTÜRK
BULTÜRK Genel Başkanı