Rafet ULUTÜRK
Saygıdeğer Bulgaristanlı hemşerilerimiz ve Bulgaristan Türklüğü ile Evlad-ı Fatihanlara gönül veren değerli dostlarımız Türk Dünyasının vefakâr, fedakar Alperenleri.
Her yıl geleneksel olarak düzenlediğimiz çok sayıda etkinliklerden birisi olan ve tüm Türk-İslam Âleminin de gönülden kabul edip kutladıkları Ramazan ayı (Oruç ayı) içerisinde bulunan mübarek iftar soframıza bizleri önemseyerek katılımınızdan dolayı büyük haz ve şeref duyduk.
Hepiniz hoş geldiniz sefalar getirdiniz
Değerli misafirlerimiz çok değerli gönül dostlarımız
BULTÜRK (Bulgaristan Türkleri Kültür ve Hizmet) Derneğimiz 2002 yılında Bulgaristan ve Bulgaristan Türklerinin sorunlarını çözümleri ile ilgili olarak plan ve projeleri meydana getirmiş iki elin parmak sayıları kadar olan Bulgaristan sevdalılarının tutuşturmuş oldukları kıvılcımın etkisiyle 2003 yılında 33 kurucu üyenin Prof. Dr. Hayati DURMAZ hocamızın kurucu başkanlığında resmi olarak kurulmuştur.
BULTÜRK derneğimiz kuruluşunun hemen ardından sıcağı sıcağına kendine ait olması gereken bir yayın organı ihtiyacını BULTÜRK – “BULGARİSTAN TÜRKLERİNİN SESİ” ismi ile sizlerin ailelerinize evinize kadar girmiş olduk. Hatta Türk Dünyasının sesi haline geldik.
Burada faaliyetlerimizin sizlere aktarılması hususunda çok zamanınızı almamak için sadece ana başlıklar halinde bilgilerinize sunmak isterim. Zaten arkada slâytta da faaliyetlerimizi görebilirsiniz…
BULTÜRK tıpkı yayın organımız olan BULTÜRK Gazetemizde olduğu gibi kuruluşumuz ile birlikte merkezi İstanbul’da olmasına rağmen başta Bulgaristan olmak üzre Balkanlar ve Türk Dünyasının tamamına yakın bir bölümünde düzenlenen Türk Dünyası ile ilgili Konferanslar, toplantılar, panel, seminer, kurultaylar ve benzeri çalıştaylara aralıksız olarak katılmıştır. Tüm bu toplantılarda Bulgaristan Türklerinin acil olan problemlerini tüm Türk Dünyasına ve T.C. yetkilenirine iletilmiştir.
Bunların içerisinde Dünya Türk Gençler Birliğinin düzenlediği yılda bir kes Başkanlık toplantıları tüm çalıştay ve kurultaylara aktif olarak katılmış bir dönemde DTGB Ekonomi Başkanlığını yapmıştır. Bunun yanında T.C. Devletimizin öncülüğünde yapılan “Türk devlet ve toplulukları dostluk, kardeşlik ve işbirliği kurultayları”na da aktif olarak katılmıştır.
Ayrıca Bulgaristan’da ilk defa Sofya’da 18 ülkeden katılımcıları da buraya toplayarak Türk Dünyası Liderler Zirvesini yapmak BULTÜRK’e nasip olmuştur. Buna ilaveten Türk Dünyasında her yıl toplanan THK Türk Halkları Kongrelerinde iki dönem Başkanlık yaparak başta T.C. Devletimiz ve Bulgaristan’ın tanıtılmasında üstün görev ifa etmiştir.
Böylelikle BULTÜRK Derneği Türk Dünyası coğrafyasında Bulgaristan, Balkanlar ve Bulgaristan Türklerinin güçlü sesi olmuştur. Bundan dolayı da büyük onur ve gurur duymaktayız. BULTÜRK olarak sizlere hizmeti bir ibadet şevki ve sorumluluğunda yapmayı hedef belledik. Bu nedenle çalışmalarımızda daha güçlü ve etkin olmak amacıyla önemli bir eksiğimiz olarak gördüğümüz BGSAM (Bulgaristan Stratejik Araştırma Merkezi) ni yine BULTÜRK kurucu başkanımız Prof. Dr. Hayati DURMAZ’ın öncülüğünde ve oluşturduğu çalışkan fedakâr ve vefakâr ekibi ile birlikte kurduk.
BULTÜRK-BGSAM işbirlikleri ile Bulgaristan’da yapılan tüm çalışmalarda (nüfus sayımı, yerel, genel, AB Parlamento seçimleri ile dönem dönem Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde) Bulgaristan ve Bulgaristan Türklüğünün yüksek menfaatlerini önde tutarak Bulgaristan Türklüğünün ve Müslüman tabiyenin haklarını savunması konusunda engel tanımadan mücadele ettik. Verilen güçlü mücadelemiz sonucunda Parlamento tarafından da takdir edilerek bizlerin ve isteklerimizin bizzat Bulgaristan parlamentosunda resmi olarak davet edilerek dinlenmiştir.
2011 yılında Bulgaristan’da yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde BULTÜRK mütevazı olan gücüne rağmen bir Türk’ü Cumhurbaşkanı adayı çıkartarak günün şartlarında tüm engellemelere ve olumsuzluklara rağmen 50 bin civarında bir oy alarak Bulgaristan genelinde %1.3’e ulaşarak Bulgaristan tarihinde bir ilki başarmıştır.
Takip eden yıllarda ve dönemlerde yapılan özellikle seçim çalışmalarında Bulgaristan Türklüğü için önce Bulgaristan gerisi teferruattır diyerek tüm egolarımızı bir yana atarak, Bulgaristan ve Bulgaristan Türklüğünün menfaati için tüm partiler ile ortak çalışma zemini aradık bulunduğunda da birlikte çalıştık. Her işimizi halkın önünde resmi TV, radyolarda ve gazete arşivlerine yeni tarih olarak kayda girmiştir.
Örneğin 2021 yılı içerisinde yapılan milletvekilliği seçimlerinde;
Birincisi, 4 Nisan 2021 seçimlerinde BULTÜRK olarak bizimle çalışmayanların almış oldukları seçim sonuçları yaklaşık 17 bin civarında oy alarak Bulgaristan Türklüğü için özellikle Türkiye’de vahim duruma düşmüşlerdi.
İkincisi, 11 Temmuz 2021 seçimlerinde BULTÜRK ile yapılan görüşme sonucu varılan uzlaşma neticesinde seçimlerde birlikte hareket edilerek önümüzde kısa bir süre olmasına rağmen nisan seçimlerinin %150 artırma başarısı gösterilmiştir.
Üçüncüsü, 14.11.2021 seçimlerinde BULTÜRK destekli birlikteliğin devamı ile yapılan çalışmalar sonucunda 30 yıldır yapılan seçimler içerisinde Türkiye’den alınan oy oranı bakımında 93 bin oy ile bir rekora imza atılmıştır. Yani 17 bin oydan – 93.000’e çıkarmış olduk.
Ancak bu da Türkiye’deki gücümüze göre bizim için tam bir başarı değildir. Bizler ancak bu imkânlar neticesinde buna ulaşabildik.
Özellikle 2021 Temmuz ve Kasım seçimlerinde BULTÜRK olarak Türkiye’de Bulgaristanlı hemşerilerimizin yoğun olarak yaşadıkları tüm il, ilçe ve köyler dâhil tüm Türkiye’yi dolaşarak hepsini ziyaret ettik. Halkımızdan ve STK’dan gördüğümüz ilgi aldığımız güçlü destekten dolayı tüm hemşerilerimize ve emeği geçenlere teşekkür ediyoruz.
Kısaca arz ettiğimiz bu çalışmalarımızın dışında BULTÜRK – BGSAM olarak Bulgaristan ve Bulgaristan Türklüğünün sorunları ve çözümlerini içeren BGSAM yayınlarımız – 95 kitaba ulaşmıştır, BULTÜRK yayınlarımız da 25 kitaba ulaşmıştır. Toplamda yayınlanan 120 adet kitap siz değerli hemşerilerimize ve BG TR’ni merak eden tüm okuyucularımıza sunulmuştur.
Ayrıca 21. Asrın Türk Asrı olması münasebetiyle Türk asrına ve Türk tarihine yakışır bir icraat ve yatırım olan eski adı ile İPEK YOLU bize göre yeni adıyla TÜRKLERİN BULUŞTUĞU TÜRK YOLU Londra – Pekin arasında hizmet verecek olan yola atfen TÜRKYOLU ismi ile aylık bir dergimizi yayınlamaya başladık, an itibarı ile 12. Sayısı çıkmıştır.
Son söz olarak
Değerli hemşerilerimize dünyanın bugünkü durumundan ders almamızı dünkü sahte dostlukları bugün menfaate dayalı Vandal düşmanlıklar haline geldiğini görmenizi rica ediyor bu vesile ile yediden yetmişe tüm Bulgaristan Türkleri ve Müslümanlarının birlik ve beraberlik içerisinde mücadeleye rehavete kapılmadan devam etmelerini istirham ediyoruz. Allah bizim başarımızı değil, başarılı olmak için ortaya koyduğumuz samimi çabamızı dikkate alır.
Atalarımız çok güzel söylemişler; “acılar paylaşarak azalır, sevinçler paylaşarak artar.” Türk Milleti de en küçük olaydan en büyük olaylara kadar tarih boyunca birlikte hareket etmenin gururunu yaşıyor.
Milli birlik ve beraberlik demek, en küçük bir olayda bile kenetlenip, birbirine yardım etmek demektir.
Millî birlik ve beraberlik; Türk milletini oluşturan insanların, her zaman birbirlerini seven, birbirlerine inanan ve güvenen yurttaşlar olarak yurdun ve milletin yükselmesi ülküsü etrafında toplanması demektir. Her işin toplumun çıkarları doğrultusunda çalışmalarda bulunmaktır. Bizim Bulgaristan’da maalesef demokrasiye geçiş yılı hariç bu yolda giden kalmamıştır. İşte bunun için yeni yol yeni stratejiler üretmeliyiz. Biz BULTÜRK olarak diyoruz ki önümüzdeki seçimlerde artık şu parti bu parti desteklenmekten ise kendi bağımsız adayımızı çıkartmak.
Bizim problemimiz Türk-Müslüman halkının parlamentoda sözcüsü olmamasıdır.
İşte bunun için gerçek bağımsız olmak bağımsız adaydan geçer.
Bu gün Türk askeri, Mehmetçiklerimiz PENÇE HAREKETİNDE Allah ordumuzu muvaffak eylesin. Askerlerimizin ayağına taş değmesin. Allah, bizlere şehit cenaze namazları değil şükür namazları kılmayı nasip eylesin.
Bu gün savaşlara bir bakınız Türkiye’de Hendek savaşları dünyaya örnektir. Dünyada bunu yapan başka bir ordu yok. Türk askeri ine ile kuyu kazarcasına yaptı hiçbir sivile zarar vermeden. İşte bunları sadece aklı olan görebiliyor.
Bizim Türk Askeri sadece Suriye’de 3 askeri harekât yaptık bir tek sivil öldürmedik. Bu muhteşem bir olaydır, bunun benzeri dünyada yok. Dünyada böyle bir ordu yok.
Hendek olaylarında 500 civarında şehit verdik. Neden Niçin Soran var mı?
Mazlumlara, sivillere zarar vermemek için. İşte bu sebepten dolayı Türk askeri dünyanın her yerinde üniforması ile rahat dolaşabiliyor. Afganistan’da ABD askerleri gibi korkarak değil Türk askeri gururla o üniformaları ile Afganistan’da da Suriye’de de, Libya Afrika ve her yerde gururla dolaşıyor.
Bir de bakın Amerika Bağdat’ı yıktı birçok şehri bombaladı, bu gün Rusya Ukrayna’yı bombalıyor ve oraları dümdüz ediyorlar. Farkı akıllı insanlar görür…
Fakat bizim Türk Askerimiz Zeytin dalı, Fırat kalkanı, Elbab, Azez şu anda kontrolümüzde olan şehirler hepsi ayakta duruyor. İnsanlarda binalarda hepsi yerinde bizler bizim askerlerimiz gittiği her yere hayat götürüyoruz ölüm değil.
Bu gün İftarlarımızı yapıyoruz şükür ki hala daha huzur içerisinde kendi ülkemizin içerisinde kah az kah çok ama huzur içerisinde şu iftarlarımızı yapıyoruz. Şükür ki onun bunun kapısında değil kendi vatanımızdayız.
Bu bakımdan Milli birlik beraberlik, toplumların en çok muhtaç oldukları husustur.
Çünkü toplumun huzuru güveni ve emniyetleri buna bağlıdır.
Bu sebepten dolayı toplumların huzuru birlik, beraberlik, dirlik, düzen esasına dayalıdır. Huzurun birlik ve beraberliğin kalmadığı toplumlar da dağılmaya mahkûmdur.
Mehmet Akif Ersoy’un: “-Girmeden tefrika bir millete düşman giremez/ Toplu vurdukça yürekler onu top sindiremez.” beyitlerini kendimize şiar edinmeli, farklılıklarımız üzerinden değil tek ortak kaygımız olan Devlet gerçeğinden hareket ederek birbirimize, birlikteliğimize ve devletimize sımsıkı sarılmalı ve güvenmeliyiz. Önce BÜYÜK VE GÜÇLÜ BİR TÜRKİYE ardından tüm Türk Dünyası huzura kavuşacaktır.
Sonuçta kişinin dilemesine bağlı olarak hidayeti nasip edecek olan da hayırlısıyla biz dersimizi alıp kendimize geldiğimizde kötülüğü ortadan kaldıracak olan da Allah’tır.
İnsan, doğduğu andan itibaren yaşamın zorluklarına çözüm bulmak ve mükemmeliyete ulaşmak için çaba sarf eder. Tercih ve sorumluluk; yaşamın anlamı ve başarı, tamamlanmak için verilen çabalardır.
Uyum sağlamış insanların üstünlük çabası, toplumsal çıkarlar yönündedir. Kişisel çıkarlarından ziyade toplumun ortak yararı için çaba harcayan bu kişilerin sosyal ilgisi gelişmiştir.
“Bugün Türkiye Cumhuriyeti Devletimiz savunma konusunda elde ettiklerimiz, bu milletin kısıtlamalar karşısında gösterdiği çabanın sonucudur. Hiç bir zaman bir milletin ilerlemesini ve gelişmesinin önünü tutamazlar, hiç kimse bir milletin hedeflerine varmasına engel olamaz.” Yeter ki yılmadan, bıkmadan yoluna devam etsinler, çaba göstersinler.
“BİRLİKTE HAYIR, AYRILIKTA AZAP VARDIR” Huzur, esenlik ve mutluluğa ulaşmak birlikte güçlü toplumlar ile olur.
Türk milletinin bir ferdi olarak bu kutlu davaya başımızı koyduk. “NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE” Saygılarımızla,