Isparta’dan Yükselen Umut:

Göç ve İstihdamda Ortak Akıl Buluşması
Hazırlayan: Rafet ULUTÜRK

“Türkiye’de siyaset, bürokrasi, akademi ve sivil toplum aynı masada buluştu.
Güller diyarı Isparta’dan yükselen ses, sadece çözüm değil, yeni bir yönetim kültürünün de habercisiydi.”


Güller Diyarında Geleceği Konuştuk

Türkiye, göç ve istihdam politikalarında sadece krizleri yöneten değil, çözüm üreten ve vizyon belirleyen bir ülke konumunda.
Bunun en somut adımlarından biri, 28-29 Nisan 2025 tarihlerinde Isparta’da atıldı.

T.C. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile Göç İdaresi Başkanlığı iş birliğinde düzenlenen
“Türkiye’de Uluslararası ve Geçici Koruma Altındaki Kişilerin İş ve İş Gücü Piyasasındaki Rolü ve Etkisi” çalıştayı,
Türkiye’nin göç yönetimine sahadan gelen bilgilerle yön vermeyi amaçlayan, eşine az rastlanır bir buluşma oldu.

TBMM Başkanı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş’un himayelerinde, Isparta’daki Süleyman Demirel üniversitenin ev sahipliğinde gerçekleştirilen bu çalıştay; devletin, halkın ve STK’ların aynı masa etrafında geleceği konuştuğu tarihi bir platform olarak kayda geçti.


Ortak Masa, Ortak Akıl

Katılımcılar uzmanlık alanlarına göre tematik masalara ayrıldı:
İş dünyasından temsilciler, iletişimciler, akademisyenler, kamu görevlileri ve sivil toplum kuruluşları bir araya geldi. Her masa, Türkiye’nin göç politikalarına yeni katkılar sunmak için görüşlerini ortaya koydu.

Bizler de STK temsilcileri olarak BULTÜRK olarak aktif şekilde yer aldık.
Eski Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Sayın Derya Yanık,
bizzat STK masamıza gelerek tüm katılımcıları dikkatle dinledi. Not aldı. Sorular sordu.
Bu yaklaşım, siyasette sahadan beslenen temsilciliğin güçlü bir örneğiydi.


Türkiye İçin Birlik Vakti

Çalıştaya sadece iktidar partisi değil, TBMM’deki tüm siyasi partiler aktif şekilde katıldı.
Komisyon başkanları, görev alanlarına göre ilgili masalarda bulundular.
MHP Gümüşhane Milletvekili Musa Küçük Beyefendi’nin çalıştay boyunca gösterdiği ilgi ve hassasiyet özellikle dikkat çekiciydi.
CHP Milletvekili Mahmut Beyefendi’nin de aktif katılımı, çalıştayın siyasi değil, “milli” bir mesele olarak ele alındığını gösterdi.

Türkiye’nin çıkarları söz konusu olduğunda tüm siyasi farklılıkların bir kenara bırakılabileceğini görmek, toplumda özlemi duyulan bir tabloyu gözler önüne serdi.


Devlet-Halk-Sivil Toplum Üçgeninde Güçlü Diyalog

Her masa başında hazır bulunan 2-3 bürokrat, yalnızca dinlemedi;
eksikleri, sorunları, çözüm önerilerini not etti, açıklamalarda bulundu.
Zaman zaman yoğun sorulara maruz kalsalar da bu doğrudan temas,
bürokrasiye sahadan veri akışı sağlayarak karar mekanizmalarını besledi.

Bu çalıştay, halk-devlet-STK üçgeninde sağlıklı bir iletişim ve yönetişim modelinin nasıl kurulabileceğini de gösterdi.


Çalıştaydan Çıkan Sonuçlar

İki gün süren toplantılarda aşağıdaki çözüm önerileri geliştirildi:

  • Yabancı iş gücünün kayıtlı istihdama entegrasyonu
  • Mesleki eğitim ve dil kurslarının yaygınlaştırılması
  • Yerel yönetimlerin sosyal uyum süreçlerinde daha aktif rol alması
  • İşverenlere yönelik teşvik mekanizmalarının güçlendirilmesi
  • Kadınlar ve gençler gibi kırılgan gruplara özel destek politikaları
  • STK (Sivil Toplum Kuruluşları) ve derneklerin toplumsal karar alma süreçlerinde daha etkin ve söz sahibi olmalarını sağlamak 

Hazırlanan raporlar, Ankara’daki ilgili bakanlıklara iletilmek üzere çalıştay sonunda resmi olarak sunuldu.


Veda: Yağmurla Gelen Bereket

Çalıştay sona erdiğinde Isparta gökyüzü yağmurla bizlere veda etti.
Yağmurla sulanan güller arasında yürürken, bereketli ve umut dolu bir yıl için dua ettik.
Bu atmosfer, çalıştayın taşıdığı manevî anlamı daha da pekiştirdi.


Değerlendirme: Türkiye Modeli Büyüyor

Isparta’daki bu çalıştay sadece bir toplantı değil,
siyaset, bürokrasi, akademi ve sivil toplumun çözüm için aynı masa etrafında toplanabileceğini gösteren güçlü bir modeldi.

Benim kanaatim odur ki, Türkiye bu alanda dünyaya örnek bir yönetim anlayışı sunmaktadır.
Ve burada Türk halkını anmadan geçmek olmaz.
Halkımız, tüm kışkırtmalara rağmen devletiyle omuz omuza durmayı başardı.
Devlet-halk bütünleşmesi, bu çalıştayda bir kez daha hayat buldu.

Artık Türkiye’de mesele “iktidar mı muhalefet mi?” değil.
Mesele Türkiye’nin çıkarlarıdır.
Bu bilinç yerleştikçe, birlikte yönetme kültürümüz daha da güçlenecek.

STK’ların devlet içinde sistemli, aktif ve yönlendirici rol oynaması gerektiği de bir kez daha görülmüştür.
STK’sız bir devlet eksiktir. Devlet-STK iş birliği güçlüyse, o milletin geleceği de güçlüdür.


Bu vesileyle, çalıştaya emeği geçen tüm kurumları, akademisyenleri, katılımcıları ve özellikle TBMM Başkanı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş’u gönülden tebrik ediyorum.

Şunu herkes çok iyi bilmelidir;
Bilgiye, sahaya ve halka değer verenler, yarınların gerçek mimarlarıdır.
Saygılarımızla,

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

thirteen − six =