Taşa Kazınan Direniş: Ayşe Molla’nın Susmayan Sesi

✍️ Rafet ULUTÜRK

Bir şehir düşünün…
Adı Kırcaali.

Her taşında Türk’ün izi, her sokağında bir dua, her çeşmesinde bir vakıf kültürünün fısıltısı var.
Ama ne acı ki bugün o taşlar susmuş, sokaklar yetim kalmış.
Ve çeşmelerin dili, utanmadan asılmış bir tabelayla bastırılmış:

“BU ÇEŞMEDEN SU İÇİLMEZ”

Evet, yanlış duymadınız.
Bir hayratın adına cesaret edemeyenler, oraya bu utancı astılar!

Bir Kadın, Bir Vakıf, Bir Sessizlik

Ayşe Molla…
Hayırla anılan bir Türk kadını.
Geçmişi var, duası var, eserleri var.
Ama ismi yok!
Çünkü yıllar boyunca bir tabela bile asılamadı onun çeşmesine.
Korktular…
O ismin hatırlattığı şereften, kökten, milletten korktular!

Kim Susturdu Bu İsmi?

Sözde “bizden olan” belediye başkanları mı?
Yoksa 35 yıldır koltuk işgal eden ama bir harf bile yazamayan siyasi tüccarlar mı?

Ne fark eder…
Hepsi aynı suça ortaktır: Görevleri
Susturmak. Silmek. Unutturmak.

Fakat bilsinler ki:
Ayşe Molla’yı susturamadılar!
Taş sustu ama biz konuşturduk!
Ve o ismi artık altın varakla o taşa kazıdık!

Bu Tabela Bir Suç Belgesidir!

O “SU İÇİLMEZ” tabelası:

  • Vicdan yoksunluğunun imzasıdır.
  • Kimlik suikastının kanıtıdır.
  • Kültürel soykırımın tabelaya yansımış hâlidir.

Bu milletin kadim vakıf kültürünü yok sayanlara cevabımız açık:
Hayratı değil, inkârı yasaklıyoruz artık!

Tabelasız Kimlik, Sahipsiz Gelecek Demektir

Bugün Kırcaali’de:

  • Kaç çeşmenin adı var?
  • Kaç mezar taşı Türkçe?
  • Kaç eser hâlâ sahibini söylüyor?

Bu soruların cevabı sadece geçmişin değil, geleceğin de aynasıdır.
Cevapsız kalırsa, bu şehir susar.
Bu millet köksüzleşir.

Ama artık yeter!
Susturamayacaksınız!

Ey Genç Z kuşağı denen Nesil! Şimdi Sıra Sende!

Biz Ayşe Molla’nın adını taşı geri kazıyarak yazdık.
Ama bu mücadele burada bitmez.
Şimdi görev sende:

✔️ Her isimsiz çeşmeye bir tabela,
✔️ Her unutulmuş mezara bir taş,
✔️ Her susturulmuş kimliğe bir sahip gerek.
Ve bu sahip sensin!

BU SON SÖZ DEĞİL, İLK HAYKIRIŞIMIZDIR!

Ayşe Molla Hayratı artık sadece bir çeşme değil,
Türk’ün taşlara kazınmış direnişidir.
Bu yazı, sadece bir hayrın değil, bir milletin vicdanının uyanışıdır!

Ve biz haykırıyoruz:

Bu topraklarda susanlar değil, yazanlar yaşayacak!
Bu çeşmeden artık inkâr değil, hakikat akacak!
O taş yerinden oynadı…
Şimdi sıra sizde!

🗣️ GENÇLERE DUYURU

Ey Türk genci!

Bu yazıyı okudun.
Artık suskun kalamazsın.
Ayşe Molla senin ninen, senin geçmişin, senin hafızan!

Unutma:
Sadece toprağı değil, adı da sahiplenenler geleceği inşa eder.
Bugün senin elinde bir kalem var.
O kalemle sadece adını değil, bir milletin yeniden dirilişini yazacaksın.

✔️ Tabelaları as,
✔️ Mezar taşlarını oku,
✔️ Hayratları sahiplen,

✔️ Medreseleri geri al
✔️ Ve tarihe şu notu düş:

“Ben susturulmuşların sesi,
Silinmişler in iziydim.
Şimdi bu topraklarda yeni tarihi,

Ben yazıyorum!

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

ten + eight =