Turan ve İslam Ordusu: Türkiye’nin Küresel Güç Vizyonu

Rafet ULUTÜRK

Devlet Bahçelinin çıkışının anlamı önemlidir. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ABD Başkanı ile görüşmesi öncesinde Devlet Bahçeli’nin yaptığı çıkış, aslında sadece bir destek mesajı değildi; aynı zamanda Türkiye’nin gelecekteki jeopolitik vizyonunun ipuçlarını da ortaya koydu. Bu vizyonun merkezinde ise Turan Ordusu ve İslam Ordusu fikirleri yer alıyor.

Turan Ordusu: Türk Dünyasının Askeri Gücü

Turan Ordusu, yalnızca bir askeri ittifak projesi değil; aynı zamanda yüzyıllardır ortak bir kaderi paylaşan Türk halklarının yeniden birleşme idealidir. Bugün Orta Asya’dan Kafkasya’ya, Anadolu’dan Balkanlar’a kadar geniş bir coğrafyada Türk devletleri varlığını sürdürüyor. Enerji kaynakları, genç nüfusları ve stratejik konumlarıyla bu ülkelerin tek bir askeri şemsiye altında birleşmesi, dünya dengelerini değiştirecek bir güç anlamına geliyor.

Bu bağlamda Azerbaycan’ın Karabağ zaferi, Türkiye’nin öncülüğünde şekillenen Türk askeri dayanışmasının ilk büyük işareti oldu. Eğer bu çizgi kurumsal bir yapıya kavuşursa, sadece Rusya ve Çin değil, Batı dünyası da yeni bir denge unsuru ile karşılaşacaktır.

İslam Ordusu: Ummetin Kolektif Gücü

Turan Ordusu’nun yanında dillendirilen diğer büyük vizyon ise İslam Ordusu projesidir.
1,5 milyardan fazla Müslümanı kapsayan İslam dünyası, bugüne kadar parçalı yapısıyla etkisiz bir görüntü vermiştir. Ancak Türkiye’nin liderliğinde bu coğrafyanın askeri bir koordinasyon kazanması,
Batı dünyasının tek kutuplu düzenini sarsacak bir gelişme olacaktır.

Filistin meselesinde yaşananlar, İslam ülkelerinin ortak refleks geliştirmekte ne kadar zorlandığını bir kez daha göstermiştir. Bu noktada tek başına Türkiye’nin sergilediği kararlı tutum, aslında bir İslam Ordusu’nun gerekliliğini ortaya koyuyor. Eğer bu ordu kurulursa, Gazze’den Keşmir’e, Arakan’dan Somali’ye kadar birçok kriz bölgesinde mazlum halkların gerçek bir koruyucusu olabilir.

Türkiye’nin Çifte Hamiliği

Türkiye, hem Türk Dünyası’nın hem de İslam Dünyası’nın hamiliğini üstlenecek tek ülke konumunda.
Bir yanda tarihsel, kültürel ve dil birliğiyle Türk halklarını; diğer yanda inanç birliğiyle İslam coğrafyasını etrafında toplayabilecek kapasiteye sahip. Böyle bir birleşme, Turan Ordusu ile İslam Ordusu arasında stratejik bir sinerji doğuracaktır.

ABD’nin ve Batı’nın Kaygısı

İşte bu nedenle ABD ve Batı, Türkiye üzerinde baskı kurmaya çalışıyor.
Çünkü biliyorlar ki Türkiye yalnızca kendi oyununu kurmakla kalmıyor, aynı zamanda yeni bir küresel düzenin mimarlığına da soyunuyor. Eğer bu ordular hayata geçirilirse, Washington ve Brüksel’in bugüne kadar kurduğu hegemonya ciddi şekilde sarsılacaktır.

Sonuç: Satranç Yeni Başlıyor

Bugün yaşananlar, aslında büyük bir jeopolitik satrancın açılış hamleleridir.
Türkiye artık taşları hareket ettirmeye başlamıştır. Bir tarafta Turan Ordusu, diğer tarafta İslam Ordusu vizyonu yükselmektedir. Bu iki ordunun varlığı, Türkiye’yi yalnızca bölgesel bir güç değil, küresel bir aktör haline getirecektir.

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

3 × 3 =