Kaptan Ahmet Erdoğan Uluslararası Erkek Anadolu İmam Hatip Lisesi Eğitim Külliyesi’nin açılış töreninde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kaptan Ahmet Erdoğan’ın ve oğlu Recep Tayyip Erdoğan’ın hikâyesi, aslında Türkiye’nin hikâyesidir. Bu ülkede kimsenin imtiyazlı olmadığının; çalışması, gayret etmesi, mücadele etmesi, milleti ile gönül bağı kurması hâlinde tüm kapıların herkese açık olduğunun ispatı işte burada, karşımızdadır” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Bayrampaşa’da merhum babasının adını taşıyan, Kaptan Ahmet Erdoğan Uluslararası Erkek Anadolu İmam Hatip Lisesi Eğitim Külliyesi’nin resmî açılış törenine katıldı. Törende; Millî Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, İstanbul Valisi Vasip Şahin, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Bayrampaşa Belediye Başkanı Atila Aydıner de hazır bulundu. Okul öğrencilerinin ve vatandaşların da yoğun katılımıyla gerçekleşen törende, Cumhurbaşkanı Erdoğan bir konuşma yaptı.
Açılışı yapılan külliyenin Bayrampaşa’ya, İstanbul’a ve Türkiye’ye hayırlı olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, külliye bünyesinde yer alan Uluslararası İmam Hatip Ortaokulu ve Uluslararası Anadolu Erkek İmam Hatip Lisesi’nde eğitim görecek öğrencilere başarılarla dolu bir eğitim hayatı temennisinde bulundu.
“ULUSLARARASI İMAM HATİP LİSELERİNİN SAYISI 8’E ULAŞTI”
Türkiye’de uluslararası imam hatip liselerinin sayısının, bu okulla birlikte 8’e ulaştığına ve bu okullarda 72 ayrı ülkeden 1400 misafir öğrenciyle birlikte Türkiye’nin evlatlarının uluslararası standartlarda eğitim aldığına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Amacımız, bu okullar vasıtasıyla halkı Müslüman olan veya Müslümanların yaşadığı ülkelere dini ilimler, sosyal bilimler, fen ve matematik bilimleri alanlarında yetişmiş insan gücü kazandırmaktır. Okullarımızda eğitim gören farklı ülkelerden öğrencilerimizin burada sağladıkları kaynaşmayı hayatlarının sonuna kadar sürdüreceklerine inanıyorum. Burada sağlanan kaynaşmanın hem bireysel bazda hem de ümmet düzeyinde güçlü bir birlikteliğe dönüşeceğine inanıyorum” diye konuştu.
Okulun Türkiye’ye kazandırılmasında emeği geçen Millî Eğitim Bakanlığı’nı, Türkiye Diyanet Vakfı’nı, İstanbul Büyükşehir ile Bayrampaşa Belediyelerini tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, okula babasının isminin verilerek vefa gösterilmesine de teşekkür etti.
Merhum babasının hikâyesinin, aslında bu ülkenin geçmişindeki ve bugünündeki milyonlarca asil yürekli babanın hikâyesi olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Çok disiplinli, bir o kadar da vicdanlı bir insan olan Kaptan Ahmet Erdoğan babacığım şu an burada olup, isminin böyle bir okula verildiğini görseydi, inanın bana gözlerinden sevincini okur, hatta gözyaşlarının yanaklarından sakallarına doğru süzüldüğünü hep birlikte görürdük. Kaptan Ahmet Erdoğan’ın 85 yıllık ömrünü, emeği, onuru, inancı, ailesi için çalışarak, aynı zamanda dimdik yaşayarak geçirmiş olması benim en büyük şeref belgemdir. Zira babam hiçbir zaman eğilmemiştir, hep dik durmuştur. Bu mirası çocuklarıma bırakabilmek de benim en büyük hayalimdi.” dedi.
“DEMOKRASİ AKINININ ÖNÜNÜ KESMEYE ÇALIŞANLARA MEYDANI BIRAKMAYACAĞIZ”
“Kaptan Ahmet Erdoğan’ın ve oğlu Recep Tayyip Erdoğan’ın hikâyesi, aslında Türkiye’nin hikâyesidir” ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Bu ülkede kimsenin imtiyazlı olmadığının; çalışması, gayret etmesi, mücadele etmesi, milletiyle gönül bağı kurması hâlinde tüm kapıların herkese açık olduğunun ispatı işte burada, karşımızdadır. Türkiye’yi tüm imkânları ve makamlarıyla, ısrarla kendi uhdelerinde tutmaya çalışanlar, rahmetli Menderes’in 1950’deki ‘yeter, söz milletindir’ diyerek kazandığı zaferden beri sürekli karşısında olanlar hüsrana uğruyorlar. Kimi zaman darbelerle, kimi zaman muhtıralarla, kimi zaman bildirilerle milletin demokrasi akınının önünü kesmeye çalışanlara bugüne kadar meydanı bırakmadık, bırakmayacağız. Bu mücadele Kaptan Ahmet Erdoğan’a çocuk yaşta köyünden ayrılıp İstanbul’da kendine ailesiyle birlikte yeni bir hayat kurabilme cesaret ve imkânı veren mücadeledir. Yine bu mücadele, Kaptan Ahmet Erdoğan’ın oğlu Kasımpaşa’da büyüyen, imam hatip lisesinde okuyan, ardından Eyüp Lisesini bitiren, iktisadi ve ticari bilimler fakültesini bitiren; imanından, ailesinden, milletinden başka hiçbir şeyi olmayan Recep Tayyip Erdoğan’a İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı, Başbakanlık, Cumhurbaşkanlığı yollarını açan mücadeledir.”
“BAYRAĞI GENÇLERİMİZE DEVREDECEĞİMİZ GÜNE KADAR, MÜCADELEYİ SÜRDÜRECEĞİZ”
Hayatı boyunca milletin her bir ferdi için bu yolu açık tutmanın mücadelesini verdiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu mücadeleyi kimi zaman rahmetli Menderes gibi siyasetçiler, kimi zaman rahmetli Erbakan gibi siyasetçiler, kimi zaman rahmetli Özal gibi devlet adamları, kimi zaman her biri diğerinden kıymetli nice gönül ve aksiyon insanları verdi. Biz hepsinden feyz alarak, örnek alarak, ders alarak işte bugünlere geldik. Bayrağı sizlere, sizlerin ağabeyi durumundaki gençlerimize devredeceğimiz güne kadar mücadeleyi sürdüreceğiz. Sizlerin gözüne, gençlerimizin gözünün içine baktığımda her birinizde inanıyorum ki bu aksiyon var” sözlerine yer verdi.
Öğrencilere hitaben, “Unutmayınız, bu kapı hep açık olacak, ama eşik her geçen gün yükselecek, yükseliyor. Bunun için kendinizi her alanda çok iyi yetiştirmeniz lazım” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan öğrencilere, tahsil ettikleri alanda en iyi olmaları, zirveyi hedeflemeleri, en tepeye çıkmak için gayret göstermeleri tavsiyesinde bulundu.
“ÜLKEMİZE VE MİLLETİMİZE HAYIRLI İNSANLAR OLARAK YETİŞMELİSİNİZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Eğer idealiniz ve iddianız yoksa, mücadele gücünüz de olmaz. İnsan öyle bir varlıktır ki, azmettiği ve kendini hasrettiği zaman başaramayacağı iş yoktur. Çünkü insan, Rabbinin bizzat kendi sıfatlarıyla ziynetlendirdiği bir varlıktır, eşrefi mahlûkattır. Bu imkânı hayır yolunda değerlendirmek de, şer yolunda zayi etmek de kendi elimizdedir. Sizlerden kendinizi Rabbinize, ümmetimize, ülkemize ve milletimize hayırlı insanlar olarak yetiştirmenizi ve hayata atılmanızı bekliyorum.”
Yüzbinlerce öğretmen atamasından yeni okul binalarına, okulların bilgisayar ve akıllı tahtalarla donatılmasından öğrencilerin ve öğretmenlerin tablet bilgisayarlarla güçlendirilmesine, taşımalı eğitimden şartlı eğitim desteğine kadar pek çok imkânla eğitimde fiziki sorunları çözmeyi başardıklarını; ancak zihinleri aynı düzeyde güçlendiremediklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Okullarımızdaki eğitimin içeriğinin kalitesinden daha da önemlisi, mantalitesinden memnun değilim. İmam hatip ortaokul ve liselerimiz konusunda da ihtiyaçlarımız var, bunları da gidermemiz gerekiyor. Tabii tabela asmakla o tabelanın murat ettiği neticeler elde edilemiyor. Bunun için hep birlikte çok daha fazla çalışacağız. Öğretmeninden öğrencisine ve velisine kadar eğitimin tüm tarafları olarak kafa ve gönül birliği içinde gayret göstermeliyiz. Eğitimcilik diğer pek çok meslek grubundan farklı olarak hem birikim, hem de adanmışlık ister, kendimizi bu işe adayacağız. Eğer işinize sevgiyle, aşkla, tutkuyla bağlı değilseniz, öğretmenlik mesleği ücreti mukabili yapılacak bir görev değildir.”
“EĞİTİM-ÖĞRETİMİN İÇERİĞİNE YOĞUNLAŞMA ZAMANI GELDİ”
“Bizim çocuklarımız, bizim insanımız dünyadaki hiçbir ülkenin vatandaşlarından daha az zeki, daha az çalışkan değildir, onu kabul etmiyorum. Hatalar birinci derecede bizden ve velilerden kaynaklanıyor. El ele vereceğiz, çocuklarımıza sahip çıkacağız” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları ekledi: “Şayet fen bilimlerinde, sağlık bilimlerinde, sosyal bilimlerde bunların eğitimlerine ve uygulamalarına ilişkin alanlarda dünyanın en ileri ülkeleri arasında yer almıyorsak, sorun sistemde demektir, en başta da eğitim sisteminde demektir. Bunun için önümüzdeki dönemi eğitimin müfredatı, içeriği, kalitesi, mantalitesi konusunda reform dönemi olarak ilan ettik, ona göre çalışıyoruz. Eğitim-öğretim meselesini çözmeden diğer meseleleri çözemeyeceğimiz konusunda hem fikir olduğumuza göre, işe buradan başlamak zorundayız. Bina ve personel meselesini geride bırakıp, eğitim-öğretimin içeriğine yoğunlaşma zamanı gelmiştir. Darbe girişiminin, terör örgütlerinin pervasız saldırılarının, bölgesel ve küresel nice tuzakların üstesinde gelen Türkiye’nin bu meseleyi çözeceğine de yürekten inanıyorum, hiç tereddüdüm yok.”
Konuşmasının sonunda açılışı yapılan okulun hayırlı olmasını dileğini ve okulun yapımında emeği bulunanlara teşekkürlerini yineleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerini, okulda eğitim gören öğrencilere başarı temennisiyle tamamladı.