İSTANBUL – 19 Ekim 2025
İsa Yusuf Alptekin Vakfı’nın ev sahipliğinde düzenlenen “Turan Sohbetleri” programının 25’incisinde, 1925 Ankara Anlaşması’nın 100. yılı vesilesiyle Bulgaristan Türklerinin tarihî ve güncel hak mücadelesi ele alındı. Programın Moderatörlüğünü Türk Dünyasının Aksakalı Metin ÖZKAN hocamız yaptı. Programa BULTÜRK Genel Başkanı Rafet Ulutürk ve BULTÜRK Gençlik Kolları Başkanı Berke Alp Fidan konuşmacı olarak katıldı.
Toplantı, Zeytinburnu’ndaki vakıf merkezinde geniş bir katılımla, kahvaltılı sohbet eşliğinde gerçekleşti. Vakıf Başkanı Cahit Dak, “Bu buluşma sadece bir toplantı değil; tarihe not düşme, sesimizi duyurma fırsatıdır” diyerek katılımcıları selamladı.
Rafet Ulutürk: “Ankara Anlaşması sessiz bir tanık”
BULTÜRK Genel Başkanı Rafet Ulutürk konuşmasında, 1925 Ankara Anlaşması’nın Bulgaristan Türklerine vaat ettiği hakların yüz yıl boyunca kağıt üzerinde kaldığını vurguladı.
Ulutürk, Bulgaristan’daki Türk toplumunun 1934’ten bu yana süren sistematik asimilasyon politikalarına maruz bırakıldığını hatırlatarak şu noktalara dikkat çekti:
- 1934’te Türk okullarının kapatılması,
- 1950–1970 arasında dil ve inanç yasakları,
- 1972–1989 yılları arasında zorla isim değiştirme politikaları,
- 1989 sonrası “demokrasi” sürecinde HÖH partisi üzerinden kontrol mekanizmasının kurulması.
Ulutürk, Bulgaristan’daki Türk varlığının korunmasının diplomatik vaatlere değil, Ankara’nın siyasi gücüne dayandığını belirterek, “Bu mesele bir diplomasi değil, onur meselesidir” dedi. Aydınların ve kurumların sessizliğini eleştirerek halkın kendi kaderine sahip çıkması gerektiğini vurguladı.
Berke Alp Fidan: “Sessizlik zulmün ortağıdır”
Gençlik Kolları Başkanı Berke Alp Fidan konuşmasında, Balkanlar’ın Türkiye’nin tarihî hafızasındaki merkezi rolüne dikkat çekti.
Fidan, Bulgaristan’ın AB üyeliği sürecinde Türk toplumunun haklarının siyasi pazarlık konusu yapıldığını belirterek şunları söyledi:
- HÖH liderliğinin AB üyelik sürecinde attığı imzalar, Türklerin sorunlarının “yok” gösterilmesine yol açtı.
- Bugün uygulanan “50 bin Euro geri dönüş teşviki” yalnızca Bulgar isimli vatandaşlara veriliyor; Türk isimli vatandaşlar sistematik biçimde dışlanıyor.
- AB kurumlarının bu ayrımcılığa sessiz kalması çifte standardı ortaya koyuyor.
- Türk siyasetinin başına Delyan Peevski’nin geçmesi, Türk siyasal temsilinin tasfiyesi anlamına geliyor.
Fidan, “Biz susmayacağız. Sessizlik zulmün en güçlü silahıdır. Birlik olmalı, mücadeleyi hukukla, fikirle, kararlılıkla yürütmeliyiz” ifadelerini kullandı.
Tarih ve Kimlik Bilinci Vurgusu
Metin ÖZKAN soru cevap kısmı bitiminde; Her iki konuşmacı da, Bulgaristan Türklerinin tarihsel mücadelesinin sadece geçmişe ait bir mesele değil, bugünü ve yarını şekillendiren bir kimlik meselesi olduğunu vurguladı.
Programda öne çıkan mesajlar şöyle oldu:
- Bulgaristan Türklerinin yaşadığı kimlik baskısı hâlâ devam ediyor.
- Hak mücadelesi diplomasiye değil, kararlı ve güçlü bir toplumsal iradeye dayanmalı.
- Sessiz kalan kurumlar değil, uyanmış bir halk bu davayı ileriye taşıyabilir.
- Genç nesillerin bilinçli yetiştirilmesi, geleceğin teminatı olarak görülüyor.
Toplantı, katılımcıların soru ve katkılarının ardından Metin Özkan toplantıya son verdi. BULTÜRK Genel Başkanı Rafet Ulutürk, İsa Yusuf Alptekin Vakfı Başkanı Cahit DAK’a teşekkür ederek şu ifadeleri kullandı:
“Bu anlamlı buluşmayı organize ederek bizlere davamızı anlatma fırsatı veren, kardeşlik ve birlik duygusunu yaşatan kıymetli büyüğümüz Cahit Abime, hepinizin huzurunda en içten teşekkürlerimi sunuyorum. Bu program, yalnızca bir sohbet değil; geçmişle geleceği buluşturan bir vicdan çağrısı olmuştur.”
Etkinlik Bilgisi
- Etkinlik: Turan Sohbetleri – 25. Program
- Tarih: 19 Ekim 2025, Pazar
- Yer: İsa Yusuf Alptekin Vakfı, Zeytinburnu
- Konu: “1925 Ankara Anlaşması’nın 100. Yılı – Rafet Ulutürk (BULTÜRK Genel Başkanı),
- Konu: – Bulgaristan Türklerinin Dünü, Bugünü ve Yarını” Berke Alp Fidan (Gençlik Kolları Başkanı)
