Mevsimin yaz olması münasebetiyle insanlar tarlalarda ziraat ile meşguldüler. Denizleri aşan kahramanlar çevreyi kontrol ederek fütuhatın başarıyla ve kolay gerçekleşebilmesi amacı ile stratejik olarak kale önlerinde mevzilenerek savaşı başlattılar.
Denizleri aşan Süleyman Paşa ve kahraman gazileri bir anda Çinbi Kalesine dört taraftan saldırarak Çinbi’de yaşayan halkın ve askerlerinin durumu anlamalarına zaman tanımadan kaleyi fethettiler. Şehzadesi Gazi Süleyman Paşa Rumeli’ye geçer ve kahramanlık destanı yazar.
Osmanlının kadim sancağını Çinbi’ye diktiler.
Rum-eli coğrafyasının Avrupa bölgesi olan Balkanlar’da ilk ezanı burada okutma şerefine nail oldular. Süleyman Paşa ve ordusunun bu dâhiyane ve cesur fethi ile Rum-eli (Balkan) topraklarının İslam’ın şiarı olan ezan ile tanışarak İslam ile Müşerref olmalarının yolları açılmış oldu. Bu fetih ile birlikte Avrupa toprakları ve Balkanlarda ilk defa 1352’de kalıcı olan bir fetih gerçekleşmiş oldu. Çinbi’nin Süleyman Paşa ve kahraman gazi ordusu tarafından fethedilmesi ileride Osmanlı Devletinin İmparatorluk yolunda adım adım yürüdüğü kutlu yolun ilk nirengi noktası oldu. Osmanlı Devletinin Balkanlar ve Avrupa üzerine düzenlemiş olduğu tüm fütuhat seferlerinde lojistik bir merkez olarak İmparatorluk yolunun vazgeçilmez bir değeri olarak Türk-İslam Âlemine büyük faydalar sağladı. Çinbi’nin fethi ve Süleyman Paşa’nın muhteşem dehasını Türk Dünyasına ve genç nesillerimize evlatlarımıza aktarmamız elzemdir.
Türk Dünyasına ve gençlerimize şanlı tarihimizin gerçeklerini, radyo, TV programları, sinema filimleri, eğitici, çizgi filimler, yalansız tarihi diziler, tiyatrolar, hatta kutsal mekanlar ibadethanelerde anlatmalıyız. Gençlerimize umut, özgüven verecek, yenilmez güce bu şekilde ulaşılabilir.
Bizzat fetih’e katılan Süleyman Çelebinin dedesi Şeyh Mahmut şöyle diyor;
Keramet gösterip halka suya seccade salmışsın,
Yakasın Rumeli’nin deste takva ile almışsın
Ve yine Kadı Fazıl şöyle der;
Rumeli’ne geçmişiz biz bir iki sal ile himmeti merdan ile
Gayıptan irsal ile gözlerimiz açılsın ahsenu amalile,
Allahtan imdat dileriz, merdi gazayız,
Allah yoluna cismi ile can ile fedayız
Ne Güzel Sözler:
Rumeli’ne geçmişiz biz bir sal ile (O sallar ile Rumeli’ye geçtik)
himmeti merdan ile (Mertlerin yiğitlerin himmeti ile)
himmeti merdan ile (Gayıptan bize yollar gösterilerek)
Gözlerimiz açılsın ahsenu amalile (Oralara geçtiğimiz zaman güzel ammeler işleyelim,)
Oralarda Cenab-ı Hakk’ın dinini yayalım insanlara en güzel şekilde hizmet verelim.
Allahtan imdat dileriz, merdi gazayız, Allah yoluna cismi ile can ile fedayız.
ATAM ŞEYH EDEBALİNİN DEDİĞİ GİBİ “İNSANI YAŞAT Kİ DEVLET YAŞASIN”
Evet, inananlar Fetih yapıyorlar, İnananlar Gaza yapıyorlar, İnananlar Avrupa’yı fethediyorlar…
29 Mayıs 1453 tarihinde İstanbul’u fetheden Ulu Hünkârımız Fatih Sultan Mehmet Han dedeleri olan Osman Gazi’den bu yana Osmanlı Devletinin Sultanları ve paşalarının kahraman ordusunun aziz Türk Milletinin güç ve şecaatini işaret ederek aşağıdaki vecizesi ile dedelerinin mutlak gücü ve dehalarına güzide nesli olan bizler için de öğüt ve hedefleri işaret etmektedir.
KIZIL ELMA gibi,
“Benim kudretimin ulaştığı yerlere onların hayalleri bile ulaşamaz.”
Fatih Sultan Mehmet