BU DÜNYA’DAN TÜM ZAMANLARIN EN İYİ HALTERCİSİ
BİR NAİM SÜLEYMANOĞLU GEÇTİ.
Naim Süleymanoğlu herhangi bir sporcu değildir. “O” çok İLK’lere imzasını atmıştır. Bu nedenle Naim’i bilmek demek kendimizi bilmek gücümüzün farkına varmak demektir.
Çünkü O, Bulgaristan’da Türklere uygulanan asimilasyon politikasına karşı çıkarak, Türk kimliğinin ve kültürünün korunmasında önemli bir kilometre taşı olmuşdu.
Anavatan Türkiye’ye ilticasıyla, Bulgaristan’daki Türklere yapılan zulmün dünyaya duyurulmasına ve bitirilmesini hızlandırmıştı.
O ,Türkiye’de sporcu, sanatçı, siyasetçi ve iş insanı gibi pek çok alanda başarı gösteren Bulgaristan Türklerine yol açmış, öncü ve ışık olan bir insandı.
Naim Süleymanoğlu, gelecek nesillere ilham veren, gurur duyulan, örnek alınan bir sporcu olmasının yanı sıra azmin, çalışkanlığın, vatanına milletine bağlı olmanın ve başarının bir simgesi olmuştu.
O halter tarihinde kilosunun üç katından fazlasını kaldıran, Üst üste 3 kez olimpiyat altın madalyası kazanan tek sporcuydu.
O, 46 dünya rekoru kıran, 7 kez dünya şampiyonu olan, 2 kez Avrupa şampiyonu olan en başarılı sporcu olmuştu.
O, “Cep Herkülü” ve “Türk Süpermen” gibi efsanevi lakaplarla anılan eşsiz bir sporcuydu. O hepimizin Naim’i olmuştu.
Küçük yaşta başlayan başarılı spor hayatıyla Naim’i kısaca hatırlayalım;
Naim Süleymanoğlu, spor yapmayı seven Yüzmeye, atletizme ve güreşe ilgi duyan bir çocuk olarak Mestanlı’da büyüyor
9 yaşındayken halter antrenörü Hilmi Pekünlü tarafından farkediliyor ve haltere başlıyor
Halterde çok yetenekli olduğunu kanıtlıyor ve 14 yaşında Bulgaristan gençler ve yıldızlar şampiyonu oluyor.
15 yaşında Brezilya’da düzenlenen Dünya Gençler Halter Şampiyonası’nda iki altın madalya kazanarak, en genç dünya rekortmeni unvanını alıyor.
Bulgaristan Sovyetler Birliği ile birlikte olimpiyatları boykot ettiği için 1984 Los Angeles Olimpiyatları’na katılamıyor.
Bu dönemde Bulgaristan Hükümeti, Türk isimlerini yasaklamaya başlıyor ve Naim Süleymanoğlu’nun adını Naum Şalamanov olarak değiştiriyor.
Naim Süleymanoğlu, Türk kimliği ve kültüründen vazgeçmiyor ve baskılara karşı direniyor.
Naim Süleymanoğlu, 1986’da Avustralya’da düzenlenen Dünya Halter Şampiyonası’nda birinci oluyor ve Şampiyonanın sonunda Türk Konsolosluğuna sığınıyor.
Türkiye’ye iltica etmek istediğini söylüyor. Bulgaristan Hükümeti, Naim Süleymanoğlu’nu vermek istemediği için diplomatik kriz oluyor.
Dönemin Başbakanı Turgut Özal, Naim Süleymanoğlu’nun Türkiye’ye getirilmesi için yoğun çaba harcadığını o dönemi yaşanlar olarak biliyoruz
Naim Süleymanoğlu, başarılı bir operasyonla Avustralya’dan Londra’ya, oradan da Türkiye’ye getiriliyor. Ankara’da basın toplantısıyla Türk halkının karşısına çıkıyor.
Türkiye’ye gelişini, Bulgaristan’daki Türklere yapılan zulmün dünyaya duyurulması ve bitirilmesine yönelik bir girişim olduğunu söylüyor.
Naim Süleymanoğlu’bundan sonra Türkiye adına başarılar kazanıyor ve rekorlar kırmaya başlıyor.
1989 yılında Yunanistan’ın başkenti Atina’da yapılan Dünya Şampiyonası’ndan itibaren Türkiye için ter döküyor.
1991 Donaueschingen (Almanya),
1993 Melbourne (Avustralya),
1994 İstanbul ve
1995 Guangzhou’daki (Çin) Dünya Şampiyonalarında tüm kategorilerde altın madalya kazanıp, şampiyon oluyor.
Naim Süleymanoğlu, 1988 Seul, 1992 Barcelona ve 1996 Atlanta Olimpiyatları olmak üzere üç kez olimpiyat şampiyonu oluyordu
1988 Seul Olimpiyatları’nda 9 dünya, 6 olimpiyat rekoru kırıyor.
1992 yılında Uluslararası Halter Basın Komisyonu tarafından “Dünyanın En İyi Sporcusu” seçiliyordu.
Naim Süleymanoğlu, 1994 yılında İstanbul’da yapılan şampiyonada ilk defa Türk seyircisiyle buluştu. Sakat olmasına rağmen 3 dünya rekoru kırıp 3 altın kazandı.
Halter tarihinde kilosunun üç katından fazla kaldıran tek sporcu ve üst üste 3 kez olimpiyat altın madalyası kazanan tek sporcu oldu.
O, sporun gelişmesine, yaygınlaşmasına ve popülerleşmesine katkılarıyla
Türkiye’nin uluslararası alanda tanınmasına ve saygın bir konuma gelmesinde önemli payı olan bir rol model oldu.
Kısaca Naim Süleymanoğlu spor tarihine ve gönüllere adını altın harflerle yazdıran bir Türk oldu.
Ama üzülerek hatırlıyoruz ki, sporculuk yaşamında tonlarca ağırlığı kaldıran Naim sporu bıraktıktan sonra hayatın yükünü kaldırmada o kadar başarılı olamadı ve 23 Ocak 1967 de başlayan yaşamı 8 Kasım 2017’de karaciğer yetmezliği nedeniyle 50 yaşında son buldu .
Naim’in vefatı Ülkemizde ve Dünyada büyük bir üzüntü yarattı . Naim bir devlet töreniyle sonsuzluğa uğurlandı ve Edirnekapı Şehitliği’nde toprağa verildi .
Tarihe adını yazdırmış Cep Herkülü, Türk süpermeni, gururumuz, Efsane Naim Süleymanoğlunu, her zaman özlem, ve minnet ve saygıyla anılacak, övgüyle yad ederek hatırlayacağız.
Ruhun Şad olsun sevgili Naim.