Seçim sonuçları ve değişimin başlangıcı
Seçmen Sayısı – 6 588 372 OY KULANAN 3 334 283 kişi
№ | PARTİLER, KOALİSYONLAR VE İNİSYATİF KOMİTELERİ
GENEL Oy Kullanım -%50.61 Kulanan OY SAYISI– 3 334 283 / ПАРТИЯ, КОАЛИЦИЯ, ИК |
ALINAN
OYLAR ГЛАСОВЕ
|
OYLA
YÜZDE OLARAK
|
Seçilen
Vekil Sayıları
|
28 | GERB-Avrupalı Bulgaristan Vatandaşları (ГЕРБ-СДС) |
837 707 | %26.18 | 75 |
29 | Politik Parti “Var Böyle Bir Halk!” ПП ИМА ТАКЪВ НАРОД |
565 014 | %17.66 | 51 |
4 | Politik Parti Bulgaristan sosyalist Partisi – BSP БСП за БЪЛГАРИЯ |
480 146 | %15.01 | 43 |
9 | Politik Parti HAK VE ÖZGÜRLÜK HAREKETİ – HÖH ПП Движение за права и свободи – ДПС |
336 306 | %10.51 | 30 |
11 | Koalisyon – Demokratik Bulgaristan ДЕМОКРАТИЧНА БЪЛГАРИЯ – ОБЕДИНЕНИЕ (ДА България, ДСБ, Зелено движение) |
302 280 | %9.45 | 27 |
18 | İMB “Ayağı Kalk Bulgaristan!” ve “Dazlaklar Hükümetten Dışarı” Hareketi – Maya MANOLOVA Политическа коалиция: ИЗПРАВИ СЕ! МУТРИ ВЪН! | 150 940 | %4.72 | 14 |
1 | İç Makedon Devrim Hareketi – Bulgaristan Milli Hareketi – VMRO – BMH
ПП ВМРО – БНД |
116 434 | %3.64 | 0 |
14 | BULGAR ULUSAL BİRLİĞİ (БНО) | 94 515 | %2.95 | 0 |
5 | PP Diriliş
ПП ВЪЗРАЖДАНЕ |
78 414 | %2.45 | 0 |
24 | Milliyetçi Koalisyon “İrade” Ve Bulgaristan’ı Kurtarmak İçin Milli Cehhe
ПАТИОТИЧНА КОАЛИЦИЯ – ВОЛЯ И НФСБ |
75 926 | %2.37 | 0 |
21 | Politik parti: Cumhuriyetçi Bulgaristan – Tsvetan TSVETANOV
ПП РЕПУБЛИКАНЦИ ЗА БЪЛГАРИЯ |
42 057 | %1.31 | 0 |
20 | Partisiz Adaylar Hareketi
ДВИЖЕНИЕ НА НЕПАРТИЙНИТЕ КАНДИДАТИ |
16 868 | %0.53 | 0 |
7 | Politik Parti “АТАКА”
ПП АТАКА |
15 659 | %0.49 | 0 |
6 | Politik parti: Bulgar Diriliş Seçeneği – ABV
ПП АБВ |
14 798 | %0.46 | 0 |
12 | Politik Parti: VATANI DİRİLTME
ПП ВЪЗРАЖДАНЕ НА ОТЕЧЕСТВОТО |
13 182 | %0.41 | 0 |
8 | Politik Parti KOD
КОНСЕРВАТИВНО ОБЕДИНЕНИЕ НА ДЕСНИЦАТА /ПП КОД/ |
9 415 | %0.29 | 0 |
19 | Politik Parti: Halkın Sesi
ПП Глас Народен |
8 308 | %0.26 | 0 |
25 | Politik Parti: YEŞİLLER PARTİSİ
Партия на ЗЕЛЕНИТЕ |
5 554 | %0.17 | 0 |
2 | Seçim koalisyonu: Senin İçin Bulgaristan ve Bulgar Demokratik Topluluğu – Biz Vatandaşlar
„ЗБОРНА КОАЛИЦИЯ – НИЕ, ГРАЖДАНИТЕ (ПП КОАЛИЦИЯ ЗА ТЕБ БЪЛГАРИЯ, ПП БЪЛГАРСКА ДЕМОКРАТИЧНА ОБЩНОСТ) |
4 788 | %0.15 | 0 |
10 | Bulgar Kalkınma Hattı
ПД БЪЛГАРСКА ПРОГРЕСИВНА ЛИНИЯ |
3 751 | %0.12 | 0 |
13 | Değişim İçin BİRLİK Hareketi
Движение ЗАЕДНО за промяна |
3 485 | %0.11 | 0 |
16 | Politik Parti: BARIŞ
ПП МИР |
3 653 | %0.11 | 0 |
26 |
Politik Parti: Yeni Bulgaristan Toplumu ПП ОБЩЕСТВО ЗА НОВА БЪЛГАРИЯ
|
3 438 |
%0.11 |
0 |
30 | Politik Parti: Doğrudan Demokrasi
ПП ПРЯКА ДЕМОКРАЦИЯ
|
3 408 | %0.11 | 0 |
27 | Politik Hareket: Bulgar Birliği için Direk Demokrasi
БЪЛГАРСКИ СЪЮЗ ЗА ДИРЕКТНА ДЕМОКРАЦИЯ (БСДД)
|
3 342 | %0.10 | 0 |
3 | Bulgar Ulusal Birliği
НД: Български национален съюз
|
2 901 | %0.09 | 0 |
17 | Politik Hareket: Protestodan Vatandaşlar
Граждани от Протеста
|
2 356 | %0.07 | 0 |
22 | Politik Hareket: ADALET ПП ПРАВОТО |
2 169 | %0.07 | 0 |
23 | Politik Parti: Refah Birlik Kalkınma
ПП Благоденствие-Обединение-Градивност |
1 586 | %0.05 | 0 |
15 | Politik Parti: ULUS
ПП НАЦИЯ |
997 | %0.03 | 0 |
31 | Bağımsız / Независими
Bağımsızlar – Plamen Vladımırov Masarlıev Пламен Владимиров Масарлиев – независим |
169 | ||
31 | Bağımsız – David Leon LEVİ
Давид Леон Леви – независим |
259 | ||
– | Kimseyi Desteklemiyorum
Не подкрепям никого |
47 749 |
Bulgaristan Dışından Gelen Oylar Partilere göre dağılımı
Partilerin adı % Olarak Alınan Oylar
- Politik Parti “Var Böyle Bir Halk!” ПП ИМА ТАКЪВ НАРОД – % 30.75
- Koalisyon- Demokratik Bulgaristan – % 17.57
- Hak ve Özgürlük Hareketi – HÖH – ДПС – % 13.52
- GERB-Avrupalı Bulgaristan Vatandaşları (ГЕРБ-СДС) – % 8.66
- Bulgaristan sosyalist Partisi – BSP-БСП за БЪЛГАРИЯ – % 6.52
- İMB “Ayağı Kalk Bulgaristan!” Hareketi – % 4.26
Birinci sonuç: Politik kilitlenme oluşmuş.
Durum pattır.
İkinci sonuç: Meclise giren partilerin birbirlerine verecek ödünü yoktur.
Avrupa Birliği ve ABD Büyük Elçiliğinden gelecek baskıların durumu nasıl etkileyeceğini öngörebilmek zordur. Cumhurbaşkanı Rumen Radev’in önereceği seçim hükümeti programının beklenmesi gereklidir. Erken seçim meclis seçimi Cumhurbaşkanı seçimiyle aynı günde yapılırsa Moskova’nın baskıları dengeleri değiştirebilir. Meclisin kilitlenmesi, Bulgaristan’ın “Covid-19” krizinden başlayarak, ekonomik, mali, demografik, kültürel, eğitim ve sağlık sistemi bunalımlarına bir de çözüm formülü olmayan politik kriz eklemesi, ülkeyi bir koloni olarak gören Brüksel’in de oynayacak kozu olmadığına kanıttır.
Bulgar monarşisi yıllarında kurulan kabineler, Radoslavov – Liberal Parti (1913) ve Bulgaristan Çiftçi Partisi (1919) bütün hükümetler çok partili koalisyonlardır. Sosyalist dönemde BKP tek başına yönetmiştir.
1990’dan sonra Bulgaristan’da 1994’te Bulgaristan Sosyalist Partisi Jan Videnov hükümetini ve 1997’de İvan Kostov da Birleşik Demokratik Güçlerin tek partili hükümetlerini kurabilmiştir.
1990’da Andrey Lukanov tek başına BSP kabinesi, 1991’de CDC lideri Filip Dimitrov, 1992’de bağımsız Lüben Berov ve 2009’da GERB lideri Boyko Borisov da azınlık hükümetleri kurmuş, aynı dönemde 5 bağımsız seçim hükümeti kurulmuş ve erken seçime gidilmiştir.
Şimdiki politik durgunluk ve çözümsüzlük yeni bir başlangıcın habercisidir.
Bulgaristan demokratik dünyada yerini alabilmek için totalitarizm maaşını ya yakmalığa ya da toprağa vermek zorundadır. Masaya oturup eski defterleri açıp hesaplaşarak uzlaşma zamanı gelmiştir. En kısa zamanda Yüce Halk Meclisi çağırıp köklü bir anayasa değişikliğine giderek, hukukun üstünlüğü sağlanmalı, demokrasi ve adalet ilkeleri yerleşmeli, azınlık hakları tanınmalı ve hele eğitim öğretim ve sağlık sektörlerinde halktan ve ilerlemeden yana reformlarla memlekette huzur ve güven sağlanmalıdır.
3 milyon seçmenin dış ülkelerde oy vermek için 17 saat beklediği koşullar ve devletin ısrarla savunduğu kısıtlamalar dikkate alınarak, temel insan hakları, seçme ve seçilme özgürlüğü esasında dönüşümlerin yasallaştırılmasına başlanmalıdır. Değişimin başlatabilmek için daha bugünden yeni seçime hazırlanalım.
Aranan yenilenmenin yönleri
Bulgar halkı 142 yıldan beri kimlik arıyor. Politikacılar kimliğin seçim sandığında olduğunu düşünseler de modern kimliğin atasının demokrasi olduğuna işaret ediyor. XX. yıl boyunca milli kimlik yaratmaya çalışan Bulgarlardan en seçkin bilim adamları o kadar çok kırılmışız ki Bulgar kimliğinin çekiciliği körelmiş dediler.
Seçim sonuçlarının bir toplam olduğunu düşündüğümüzde, yeni meclise birbirlerini tanımak, diyalog kurmak ve çözüm yolu bulmayı deneyecek kişilikler girmediği ortaya çıkıyor. Meclisin bir hamlede uzlaşmaz çelişkilerle doluvermesi, halkımızın bağdaşmaz çelişkiler kaosu içinde yaşadığını gösterdi. Yeni durumda Bulgar Milli vektörünü dikip etrafına toplanıp kaynaşmanın olası olmadığını kanıtlarken, beklenenin nedir sorusunu ortaya çıkarıyor.
Bu sorunun en kısa cevabı yeni CEO-politik esinti olmalı. Bu esinti bu defa Bulgar milliyetçileri tarafından görülmek istenmese de Güneş gibi parlıyor.
Bu gerçek,
Büyük Türkiye hamlesi ve meyveleridir. 4 Nisan’da oy veren Bulgar seçmen, seçtiklerini Büyük Türkiye meyvelerini Türkiye halkıyla, Bulgaristan Müslümanlarıyla birlikte toplamaya delege etti. Artık herkes gördü ki, Türklere saldırılarda, Türk kültürü eserlerinden ve Türk ruhuna yakınlıktan arınma Bulgarlara iyi gelmiyor. Daha 1880’lerde Türklerden madden ve manen temizlenen Kuzey Batı Bulgaristan’da bugün artık insan ve ev hayvanı kalmamış, köyler dağılmış, nadas topraklar çoraklaşmış. Bölgede tek Türk yaşamasa da her seçimde oylar Hak ve Özgürlük Partisi adaylarını meclise gönderiyor, umut besliyorlar, belleklerinde yaşayan tarihsel geçmişle yaşıyorlar. Avrupa’ya gidip gelenler sabuna suya, kalaylı kapta pişmiş çorbaya, taş fırında pişmiş somuna sarılıyorlar. Dünyanın en güzel, bereketli topraklarında yaşasak da ne Avrupa Birliği ne de seçim sandığı hayatımızı değiştirmedi diyenler, yeni umut arıyorlar.
Bu umudun ne Avrupa Birliği’nden ve Okyanus ötesinden, ne de Putin Rusya’sından gelmeyeceğini görenler gözlerini Güney Doğuya çevirmiş ve Türkiye Cumhuriyeti’nin Avrupa Birliğine girmesini ve Turan dünyasından gelecek yeni akımla kaynaşmak istiyorlar. Bulgar endişe, kuşku ve karamsarlığının başka türlü arınmayacağına inananlar artıyor.
Tarihinin özünde milli kültürü ve kimliği olmayan bir halk demokrasi medeniyetinde kendine yer bulamaz. Seçimler farklılıkların sandıkta buluştuğu ve geçmişi bir yana bırakarak geleceğe açılan yoldur. Memlekette ve yurt dışında bin bir yasak ve kısıtlamayla, oy satın alarak, bülten, sandık, protokol, imza ve mühür değiştirerek yapılan seçimlerden farklı bir meclis bileşimi beklemek zaten yanlış olurdu. Seçim günü halk iradesinin yeniden hayata çağrıldığı ve yetkilendirildiği gündür. Seçim aynı zamanda her kafadan bir ses çıkan gündemin kapandığı gün olmalıdır.
142 yıldan beri olduğu gibi, halk iradesinin huzur bulacağı yeni bir nokta bulunamıyorsa, devletin gösterdiği öncülerin değil, halkın seçtiği liderlerin yeniden yuvarlak masa etrafına oturması ve yön belirlemesi zorunlu olmuştur. Karanlık kendiliğinden aydınlık olmayacaktır!
Değişimi taşıyacak güçler
Cumhurbaşkanı Rumen Radev’in ifade ettiğine göre, “Bulgaristan’da politik durum son derece hastadır.” 2016’da seçildikten sonra, o Bulgaristan bunalımlarına “bataklık” demekle yetiniyordu. 2020’de rüşvetçilik, sahtekârlık, dolandırıcılık ve devleti soyanların tümüne karşı yumruk kaldırdı ve sokağa indi. Gösterilere 180 bin kişi katıldı. Ülkede ve dış ülkelerdeki Bulgaristan vatandaşları büyük değişikliğin başladığını, bir erken seçimle düğümün çözüleceğini düşünmüşlerdi. Olmadı! Boyko Borisov oligarşinin omuzuna basarak tek kişilik yönetime tırmanmaya devam etti. Meclisi paketledi. Devlet bütçesini şahsına sunulmuş açık çek olarak kabul etti. Cumhurbaşkanı Radev ile ilişkilerini kesti ve 4 Nisan’da kırmızı karton aldı.
Yeni durumda Bulgaristan sahnesinde ülkede ve uluslararası alanda saygın, deneyimli ve öngörülü bir siyasi gruplaşma görülmüyor. Gazeteler, şovmen Slavi Trifonov başbakan olursa “200 danışmana gerek var” yazdı. Muhalefette Avrupa Birliği ile görüşmeleri yürütecek ikinci ekip olmadığı gündem oluyor.
Siyasi gerilimi şiddetlendiren bir başka unsur ise, 2021-2007 Covid-19 bunalımından çıkmak için, toplam miktarı 60 milyar leva olan, yılsonuna kadar hazırlanıp sunulacak ekonomik programlardır. Bu hazırlıklar tamamlanmazsa Bulgaristan AB finans kaynaklarını yitirebilir.
Ülkede seçimden sonra değişik konularda görüşmelere başlama olanakları yaratacak otorite sahibi bir siyasi format ortaya çıkıp hizmet ve öneri sunmadı.
Durumun durgunluğu dış ülkelerdeki eğitimli ve deneyimli kadroların geri çağrılmasını, dönmeleri için kendilerine gerekli olanakların sunulmasını aktifleştirmiş bulunuyor.
Dikkati çeken bir başka nokta da, seçime katılan politik güçlerin ekonomik dönüşüm programı ve kalkınma adımları sunmamış olmasıdır. Her şeyin Avrupa Birliğinden geleceğine sanki inanan Bulgar kamuoyu şu anda kendini mobilize edecek durumda değildir. Sanki insanlar fakir yaşamaya alışmış ve Avrupa’nın sürüm pazarı olmayı kabul etmişlerdir.
Ülkede Sofya’nın bazı kurumları dışında politik kamuoyu oluşmamış olması ve kilitlenen meclis halkı hazırlıksız yakaladı.
Bulgaristan Türkleri ve Ödevleri
Bulgaristanlı Türk seçmenler bu seçimlere 2 kanattan girdi.
Birisinde, Hak ve Özgürlük Partisi’nin geleneksel ve kararlı partili ve sempatizan seçmeni “oyumla varlığımı ispatlarım” inancıyla sandığa gitti. Güner Tahir, Mehmet Dikme, Orhan İsmailov, Kasim Dal ve Lütfi Mestan serüvenlerine kapılanların büyük kısmı “yuvaya” döndü ve toplam 336 bin kişi partiye oy verdi. Bu oyların 600 bini bulduğu seçimleri de hatırlarken iç çekenler, parti yönetiminin Bulgarların sinsi politikalarına kapılıp tuzaklara düşmesini lanetleyenler de oldu.
Kırca Ali, Razgrat ve Tırgovişte’de Türk partisi HÖH birinci oldu. Seçilen 30 milletvekilinden yarısının genç olması seçmenleri sevindirdi. Bu seçimde HÖH-DPS halkın anlayacağı dilde bir program hazırlamadı, gönül serinletecek vaatler söylemedi. “Bulgar devleti menfaatleri” gölgesinde propaganda yapıldı. Her seçimde %50’nin üstünde aktif olan Kırca Ali seçmeni, bu defa %22’de durakladı. Sandığa gitmedi. “Covid -19” dan korkanlar da vardı. Aldığı tepkili tutumla HÖH-DPS partisinin devlet okullarında Türk dilinde öğrenim sorununu yıllardır askıda tutmasına protesto çektiler.
Bu seçimlerde kâğıt bültenlerle birlikte makine ile de oy verildi. Seçim seksiyonlarına 9 binden fazla seçim makinası dağıtıldı. Böylece seçimde hilekârlık önlenmek istedi. Bankomat kartı veya cep telefonu kullananlar makinelerle oy verdi. Seçmenlerin üçte biri yeni araçları kullandı.
Türk seçmenlerden yalnız 22 bini oy verirken makinadan faydalanırken, Hakovo ili “Zornıtsa” köyünde hepsi makine ile başarılı oy verdi.
HÖH partisi “fahri başkanı” Ahmet Doğan’a bu seçimde gazeteciler ilgi göstermedi. Oy verdikten sonra demeç vermeyi ve değerlendirmede bulunmayı seven Doğan’a soru soran gazeteci olmadı.
4 Nisan seçimleriyle ilgili sistemli propaganda yapan İstanbul / Bayrampaşa merkezli Bulgaristan Türkleri Kültür ve Hizmet Derneği BULTÜRK;
Bulgar partilerinin seçim listelerine aldığı Türk adayların tercihli oy kullanarak desteklenmesini önerdi ve istedi. Bu konuda aydınlatıcı Bildiriler yayınladı. Birçok uluslararası video konferans yaptı. Basın açıklamalarında bulundu. Yürütülen yoğun çalışmalar sonuç verdi ve milletvekili adaylarından altısı milletvekili seçildi. Yeni girişim Bulgaristan Türkleri Avrupa Derneği tarafından da desteklendi.
Kutlanması gereken bu büyük başarı bir ilktir. Şimdiye kadar HÖH-DPS dışında bu yöntemle Türk milletvekili seçilmemişti. İsabetli girişim ve etkileyici çalışmalarından ötürü BULTÜRK Genel Başkanı Sayın Rafet Ulutürk ve ekibini başarılı öngörülerinden dolayı tebrik eder, başarılarının devamını dileriz.
BULTÜRK derneği başkanı R. Ulutürk’in seçim arifesinde Kırca Ali, Razgrat ve Kazanlık gazetelerinde çıkan Bulgarca yazıları ile seçmeni etkiledi. Yazılar mahalli radyolarda defalarca okundu. Kaba bir hesap yapıldığında, HÖH’in engelleyici önlemlerine rağmen, yoğun propaganda çalışmaları sonucu seçilen Bulgar partileri listelerinden seçilen 6 Türk milletvekilli ile 45. Sofya meclisine giren Türk milletvekillerinin toplam sayısı 36 olmuştur. Bulgaristan Türkleri ile politik ve seçim çalışmalarının yoğunlaştırılması gereği elde edilen ilk başarılarla da kanıtlanmıştır.
Sonuç
Meclis seçimleri dere geçmek gibidir. 4 Nisan seçimleri geçti. Şimdi önemli olan karşı yakaya çıkanların gidecekleri yolu bulabilecekleri veya bulamayacakları noktasındadır. Biz hepimiz su başındayız. Karada doğru yürümek suyu geçmek kadar zordur. Hele yol yordam bilen yoksa…
Seçim ertesi benzer bir durumdayız.
Totalitarizmde yetişmiş ve eskiden kopmak istemeyenler seçim sonuçlarından huzursuz. Biz Türklerin, onlarla görülmemiş hesaplarımız var, biz bu zihniyetiyle yaşıyoruz ve ne yazık ki, köhnemiş güçler olduğu gibi, politik sahneye yeni ayak basanlar da bize “sizin dertleriniz, kendi derdiniz, biz o işlerde yokuz, babalarının suçlarından oğulları yargılanmaz” deyip artık tamamen yan çiziyorlar.
Yeni seçimler çok yakında, yılsonunda veya gelecek sene olacakmış, aslında hiç önemli değil. Yeni anayasa da olağanüstü önemli değil, çünkü onlar yazacaklar. Kanun değişiklerini biz istesek de BULTÜRK bu işlere yıllarını adasa da bu değişiklerin şekli, niteliği ve özellikleri hala onların elinde. Bazı işlere müdahale etme ya da son söz söylemeyi hak etsek de yetki ve kadromuz yok.
Bizi bu seçimler haklı çıkardı. Bulgaristan değişiklerinin kapısını açanların arasındaydık. Mecliste de beraber olacağız. Bize fikir sormasalar da oylama esnasında elimizi tutacak kadar ileri gitmezler her halde. Demek istediğim Hükümet kurmakta ne kadar zorlanırlarsa o kadar işimize gelir. Çünkü çıbanbaşı çıkmadan patlayıp akmaz…
Biz şimdi işimize bakalım ve gelecek meclislere girecek kadrolarımızı hazırlayalım. Gerçek şudur! Kutsal kitabımız, atalarımız, babalarımız bize hep “OKU!” Diye emrediyor. Çünkü ancak okursak biz çok yakında Anayasayı ve kanunları kendimiz yazmaya başlarız.
Rafet ULUTÜRK
BULTÜRK
GENEL BAŞKAN