Totaliter JİVKOV rejiminin Bulgaristan’da azınlık olarak görünen Bulgaristan vatandaşlarının cefakâr ve özverili sistematik olarak çalışmalarının sonucunda özellikle büyük ölçüde Türklerin destekleri ile yıkılmasından sonra demokrasi yolunda adım adım yürümeye çalışan Bulgaristan’da Bulgaristan halkının, Bulgaristan devletinin çıkarlarına hizmet eden bir parlamento ve ona dayalı hükümetler kurulamamıştır.
Bunun başlıca nedenleri arasında aşağıda belirteceğimiz hususlar hayati öneme sahiptir.
* Bulgaristan devletinde yapılan tüm seçimlerde seçimlere katılan tüm siyasi partilerin Bulgaristan halkının inanç ve dile dayalı olarak ayrı ayrı sınıflandırılıp ırkçı söylemlerin desteğinde siyaseten ve politik yönden barışın bozulması.
* Bulgaristan devletini yönetmeye talip olan siyasi partilerin hemen hemen tamamının Bulgaristan dışında bulunan devlet ve onların ideolojilerine direkt ya da endirekt olarak bağlı olmaları, hatta Bulgaristan devleti ve Bulgaristan halkının isimleri ve alacakları oyları dışında bir düşünceye sahip olmayarak Bulgaristan’ın milli menfaatleri ve kalkınması için çaba sarf etmemeleri. (Şahsi çıkar ve menfaatlerini düşünmeleri)
* Totaliter Jivkov rejiminin yıkılmasından bu yana geçen zaman zarfında demokratik teamüllere uyarak Bulgaristan devleti ve Bulgaristan halkının Bulgaristan dışında kalan komşu devletler ile Bulgaristan vatandaşlarının yaşadıkları ülkeler ile ilişkili milli ve insani haklarının iadeleri ile ilgili çalışmaların yeteri kadar yapılmamış olması. (Son seçimlerde Bulgaristan vatandaşları adına seçim sandıkları açılan 68 ülke)
* Demokrasinin gereği olarak seçimlerde aldıkları sandalye sayılarına göre tek başına ya da diğer partilerin destekleri ile koalisyon hükümeti olarak iktidara gelen hükümet olan parti ve güçlerin Bulgaristan ekonomisine fayda sağlayacak yatırımların ve teşviklerin yapılmayarak Bulgaristan için altın değerinde olan zamanın boşa harcanarak heba edilmesi.
* Komünist rejimin insan haklarına aykırı olarak uygulama yapıp el koydukları kişisel menkul ve gayrimenkullerin hak sahiplerine hakları olduğu halde verilerek yaşanmış olan mağduriyetlerin giderilmesi amacı ile hiçbir çalışmanın yapılmaması.
* Komünist rejimin insan haklarına aykırı olarak uygulama yapıp Bulgaristan’da bulunan günümüz itibarı ile azınlık olarak atfedilen ancak tarihi belgelerin de anlattığı gibi geçmişte Bulgaristan’ın asli unsurları olan özellikle Müslümanların, Türklerin ve diğerlerinin inanç ve isimlerinin zorla değiştirilerek ibadet etme hürriyetlerinin ellerinden alınması ölülerinin gömüldüğü mezarlıkların dahi mezar taşlarının kırılarak böyle bir kültürün yok sayılması.
* Bulgaristan devletinin ve Bulgaristan halkının temel taşlarından olan özellikle Türkler ve Müslümanların eğitim öğretimlerinde kendi dillerini konuşmalarını ve inançlarını yaşamalarına izin verilmeyip zoraki olarak despotça tek dilde ve inançta eğitim ve öğretime izin verilerek tek tip insan yetiştirilmesi. (tıpkı komünist rejimde olduğu gibi)
* Bulgaristan devleti ve halkının tarım ve hayvancılık ile bunlara dayalı olarak kurulması gereken yeni teknolojileri ihtiva eden tesis ve kuruluşların kurulmayarak ihmal edilmeleri sonucunda Bulgaristan ve halkının kendi kendilerine yeterli oldukları halde emekleri ve haklarını alamadıklarından dolayı geçmiş dönemde adeta ırgat gibi çalışanların güvenç-sizlerinden dolayı artık çalışmayarak kahir ekseriyetinin ülkeyi dahi terk etmelerine izin verilmesi.
* Bulgaristan devleti ve halkının dünya üzerinde yeni bir emperiyal güç olarak kurulan AB’ye sorunsuz ve referandumsuz olarak alınarak kolaycılığa tembel yaşama şartlarına adapte edilerek Bulgaristan devletinin öz servetleri olan menkul ve gayrimenkullerine AB ve diğer ideolojik emperyalistler tarafından el konularak ekonomik sömürge haline sokulması.
* Bulgaristan devleti ve halkını temsil ederek dış dünyada haklarını ve itibarlarını savunduklarını zanneden dış politikacıları ve uzmanlarını aslında Bulgaristan devleti ve halkının değil gönüllerinin istediği ideolojik olarak köleleri durumunda bulundukları emperyalist güç ve devletlerin maşaları olarak günlerini gün ederek sadece kendi ve aile çıkarlarına uygun olarak hizmette bulunmaları.
* Bulgaristan devletinin ve halkının insan haklarına uygun olarak Bulgaristan’da ve yurt dışında özgür ve itibarlı bir devletin halkın parçası olduğu halde yaşadıkları ülkelerde haklarının ve hukuklarının tabiiyetinde bulunduğu Bulgaristan hükümetleri tarafından hak ettiği ölçülerde savunulamaması. (Çifte vatandaşlıklar vb.)
Yukarıda belirtiğimiz sıraladığımız nedenleri çoğaltarak detaylandırmak mümkün olduğu halde Bulgaristan devletinin ve Bulgar halkının bir bireyi olarak yıpratıcı olmamasına özen gösterip dikkat ederek nedenleri siz değerli halkımızın bilgi ve kullanımlarına hizmet edecek olan Bulgaristan devleti ve Bulgaristan halkının yüce menfaatlerine uygun fakat tarafsız objektif olarak basın, yayım yapan ulusal gazete TV ve radyoların kısıtlı yanlı olmaları kültürel ve sosyolojik yönden Bulgaristan halkının uyarılmayarak gaflet içinde tutulması.
BULTÜRK olarak her toplantı ve her şartlara rağmen yıllardır özellikle Müslümanların Türklerin inançlarına ve kimliklerine hakaret hükmü taşıyan vakıf eserlerin, ibadethanelerin, medrese, mekteplerin tek olumsuzlukları Bulgarlara göre Türk-İslam medeniyeti mührüne haiz olmaları nedeniyle tüm eserler hatta her dinden insanın saygı göstermekle zorunlu oldukları insan haklarının da amil hükümlerinden olan mezarlıkların mensup oldukları kültür ve halka hakaret mahiyetinde işgal edilerek ortadan kaldırılması alternatiflerine rağmen oraların çeşitli alanlarda yeni yapılanmalar sonucunda kullanılması.
(Tıpkı bu günkü Sofya’da bulunan Bulgaristan parlamento binası ve Kırcı Ali’de bulunan saat kulesinin her saat başı vurduğu tahkir edici durumu gibi)
Acı ama maalesef gerçek.
Değerli Bulgaristan vatandaşları halkımızın hak etmiş oldukları huzur refah ve ekonomik gelişmeye dayalı bir Bulgaristan devleti ve onu yöneten saygın ve problem çözücü hükümetleri iş başına gelerek istenilen hizmetleri Bulgaristan devleti ve halkının ulusal çıkarlarına uygun olarak sağlanması için;
* Seçimlere katılan tüm siyasi parti ve destekçileri olan Sivil Toplum Kuruluşların(STK) şahsi çıkarlarını bir taraf ederek ulusal menfaatlerde uzlaşma sağlanmaları elzemdir.
* Seçimlere katılan tüm siyasi parti ve destekçileri olan STK’ların seçimlere de dil din ırk ayrımı yapmadan ortak payda “İYİ İNSAN” iyi yönetici ehil, kabiliyetli, dürüst kısacası güzel ahlaka sahip kişilere tüm siyasi partilerin kapılarını açarak listelerde yer vermeleri elzemdir.
* Bulgaristan ve Bulgaristan halkının yüce menfaatlerine saygı göstermeyen göz ardı eden tüm siyasi partilerden uzak kalarak onların kapanıp siyasi partiler mezarlığına Bulgaristan seçmenleri tarafından gömülmeleri Bulgaristan’ın ve Bulgaristan halkının gelecekleri için elzemdir.
* Bulgaristan devleti ve Bulgaristan halkının uluslararası devletler arenasında itibarlı ve muteber bir hakka sahip olmaları için kavgacı değil barıştan yana ancak Bulgaristan’da yaşayan tüm insanlığın haklarını savunan kişi ve kuruluşların söz sahibi olarak devleti yönetmelerini sağlamak, gerekli görüldüğünde bağımsız adayları destekleyerek siyasi partilere çeki düzen vermek elzemdir.
* Bulgaristan devleti ve halkının ehil siyasiler tarafından din, dil, ırk ayrımı yapmadan kazan kazan şiarından hareketle komşu devletleri ile özellikle Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile sorunsuz komşuluk ve dostluğa dayalı politikalar geliştirip güç birliğinde bulunmak elzemdir.
* Bölgemizde ve dünya siyasetinde figuranlıktan çıkarak oyun kurucu ve yönlendirici olarak ortaya çıkan Türkiye Cumhuriyeti Devletinin siyasi kültürel, ekonomik, sanayi, tarımsal, turistik ve özellikle stratejik askeri güç ve deneyimleri ile sahip olduğu birikimlerinden faydalanarak geleceğimize güvenle bakmak için Türkiye B-Bulgaristan dostluğunun bir an önce tesis edilmesi önümüzdeki günlerde yeni kurulacak hükümetin asli görevi ve programı projesi olması elzemdir.
* Kurdukları uluslararası emperyalist birliktelikler ile Bulgaristan devleti gibi henüz gelişmekte olan ülkelerin ve halkların menkul ve gayrimenkullerinin çeşitli vaatler altında çalınarak Bulgaristan dışına çıkartılıp kendi halklarına ve devletlerine efendice yaşama hakkı sunan fakat soydukları devletler ve halklarına acımadan ekonomik, siyasi, kültürel ve sosyolojik işkence uygulayan devletler ile AB’nin soyguncu ve fütursuzca yalanlarına karşı çözüm olarak
Bulgaristan-Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile omuz omuza vererek bölgenin istikrarlı ve geleceği planlayan güçlü oyun kuran devletlerinden olmamız değerli Bulgaristan halkımızın çıkarlarına hizmet etmesini sağlamak elzemdir. (Bu da halkımızın seçimlerde ırkçılıkla değil akılla oy kullanması ile mümkün olacaktır)
Değerli halkımıza Bulgaristan Devleti ve kendi çıkarları için mücadeleden vazgeçmemelerini doğru ve dürüstleri desteklemelerini rica ediyor kutsal olan oy haklarını kullanmalarını istiyoruz.
BULGARİSTAN VATANDAŞLARIMIZIBULGARİSTAN İÇİN BİRLİK VE BERABERLİĞE ÇAĞRIYORUZ.
Saygılarımızla,