Rafet ULUTÜRK
BULTÜRK Derneği, yalnızca bir sivil toplum kuruluşu değil, aynı zamanda Türk milletinin tarihsel misyonunu ve insani değerlerini temsil eden bir birlik simgesidir. İstanbul’un Beyazıt semtinde, Kapalı Çarşı’nın tarihi dokusuyla çevrili merkeziyle, bu dernek hem yerel hem de küresel bir vizyona sahiptir. Bu yazı, BULTÜRK’ün dünyaya açılan kapısını, misyonunu ve taşıdığı anlamı daha geniş bir perspektiften ele almak için kaleme alınmıştır.
Bir Medeniyetin Kalbinde Yer Alan Kapı
İstanbul, insanlık tarihinin en önemli şehirlerinden biri olarak, yüzyıllar boyunca kültürlerin, dinlerin ve medeniyetlerin kesişim noktası olmuştur. Beyazıt semtinde yer alan BULTÜRK Derneği, bu tarihi ve kültürel zenginliğin tam ortasında faaliyet göstermektedir. Kapalı Çarşı’nın hemen yanı başında bulunması, sadece bir tesadüf değil, aynı zamanda derneğin misyonunun sembolik bir ifadesidir.
Kapalı Çarşı, tarih boyunca farklı milletlerin ve kültürlerin bir araya gelip alışveriş yaptığı, kaynaştığı bir mekân olmuştur. BULTÜRK de tıpkı bu tarihi çarşı gibi, farklı milletlerden, inançlardan ve görüşlerden insanları bir araya getiren bir platformdur. Bu mekân, Türk dünyasından Afrika’ya, Asya’dan Avrupa’ya kadar geniş bir coğrafyadan gelen misafirlere ev sahipliği yapmaktadır.
BULTÜRK’ün Kapısı Herkese Açık
BULTÜRK’ün en güçlü mesajlarından biri, hoşgörü ve kapsayıcılıktır. “Kapımız herkese açık” anlayışı, derneğin yalnızca Türk milletine değil, tüm insanlığa hitap eden bir çağrıdır. Bu, yalnızca bir misafirperverlik ifadesi değil, aynı zamanda evrensel insani değerlere olan inancın bir yansımasıdır.
Türk milletinin köklü geleneği, misafire verilen önemin ve saygının evrensel bir sembolüdür. Dernek, bu geleneği modern dünyaya taşıyarak, kapısını çalan herkesi bir dost, bir kardeş olarak karşılamaktadır. Çünkü BULTÜRK için kimlikler, inançlar veya sınırlar önemli değildir; önemli olan, insanlığa ortak bir fayda sağlamaktır.
Tarihi Misyon: Adalet ve Barışın Temsilcisi
Türk milletinin tarih boyunca üstlendiği en önemli rollerden biri, adaletin ve barışın temsilcisi olmaktır. Osmanlı döneminde Balkanlar’dan Orta Asya’ya, Kuzey Afrika’dan Orta Doğu’ya kadar geniş bir coğrafyada barış ve adalet sağlayan Türkler, bu mirası BULTÜRK aracılığıyla modern dünyaya taşımaktadır.
BULTÜRK’ün amacı yalnızca Türk dünyasını bir araya getirmek değil, aynı zamanda insanlığa hizmet etmektir. Türklerin tarih boyunca adalet ve hoşgörü üzerine kurduğu medeniyet, bugün de BULTÜRK’ün misyonunda yaşamaktadır. Dernek, bu mirası geleceğe taşıyarak, tüm insanlık için daha adil ve daha barışçıl bir dünya inşa etmeyi hedeflemektedir.
İstanbul’dan Dünyaya Birlik Çağrısı
İstanbul, Türk milletinin dünyaya açılan kapısıdır. Beyazıt’tan yükselen bu çağrı, yalnızca Türk dünyasını değil, tüm insanlığı bir araya getirmeyi amaçlamaktadır. Derneğin merkezi, Türk milletinin birlik ve beraberlik mesajını tüm dünyaya duyurmak için bir merkez üssü olarak çalışmaktadır.
BULTÜRK, Türk dünyasından başlayarak küresel bir dayanışma ağı oluşturmayı hedeflemektedir. Bu ağın temelinde, insanlık için adalet, barış ve hoşgörü vardır. Derneğin faaliyetleri, yalnızca Türk toplumuna değil, tüm insanlığa fayda sağlayacak projeler geliştirmeyi ve uygulamayı içermektedir.
Dünyanın Gözleri Türk Milletinde
Bugün, dünya büyük bir değişim ve dönüşüm sürecinden geçmektedir. Küresel sorunlar, insanlığı ortak çözümler bulmaya zorlamaktadır. BULTÜRK, bu noktada Türk milletinin tarihsel tecrübesine ve birleştirici gücüne inanarak, dünyanın sorunlarına çözüm aramaktadır. Türk milletinin tarih boyunca insanlığa sunduğu barış ve adalet anlayışı, bugün de dünya için bir umut ışığıdır.
Derneğin kapısını çalan herkes, bu umut ışığını görmektedir. BULTÜRK, bir dernek olmanın ötesinde, insanlık için bir rehber, bir vizyon ve bir hareketin adıdır.
Tarihten İlham, Geleceğe Adanmışlık
BULTÜRK Derneği, İstanbul’un kalbinden yükselen bir birlik ve kardeşlik çağrısıdır. Kapalı Çarşı’nın tarihi atmosferinde, Türk milletinin hoşgörü, adalet ve barış değerlerini yaşatmaktadır. Derneğin çatısı altında toplanan herkes, bu değerlerin bir parçası olmaktadır.
Gelin, bu çağrıya kulak verelim. Gelin, geçmişten ilham alarak geleceği birlikte inşa edelim. Çünkü BULTÜRK yalnızca Türk milletinin değil, tüm insanlığın ortak değerlerini temsil eden bir semboldür. Bu sembol, İstanbul’dan başlayarak tüm dünyaya yayılacak bir ışığın habercisidir.
BULTÜRK’ün Bayrağı Altında
Beyazıt’ta bir kapı, tarih kokar her yanı,
Kapalı Çarşı’nın göğsünde, yükselir insan yanı.
BULTÜRK’ün bayrağıdır, herkese açık olan,
Türk’ün gönlü gibi geniş, kucaklar her bir can.
Adriyatik’ten Çin Seddi’ne, kardeşliğin adıyız,
Barışa, sevgiye, dostluğa uzanır ellerimiz.
Geçmişten gelen bir ses, yankılanır her dilden,
Mevlana’nın çağrısıyla, açılır kalpten kilitler.
Bir gün Bulgar’dan bir dost, bir gün Orta Asya’dan,
Afrika’nın sıcak soluğu karışır Türk diyarından.
“Ne olursan ol yine gel” diyen bir türkü bu,
Kardeşlik türküsüdür, Türk’ün ezeli duygusu.
Derneğimiz yüce bir çınar, kökleri tarihimiz,
Gölgemizde dinlenir her milletin özlemi.
Biz, Yunus’un sevgiyle ördüğü bir dünya kurarız,
Adaletle, hoşgörüyle gözyaşını sileriz.
Kostadinov’un kini, bir rüzgar eser geçer,
Ama bizde dostluk, kalpte bir bahar yeşerir.
Görmeyen gözlere ışık, anlamayan dile ses,
BULTÜRK’tür insanlığa uzanan bu kutsal nefes.
Bir gün dünya görür, bu birlik türküsünü,
Beyazıt’tan bir güneş doğar, aydınlatır her yönü.
Türk’ün bayrağı altında, adaletle kurulur düzen,
Ve herkes bilir ki, Türk’ün eli insanlığa emanet.