Razgrad Türk Pedagoji Okulu Kitabı Artık BULTÜRK BGSAM Kütüphanesinde
Ramis Serbest Bulgaristan Türklerinin önde geleni Aksakalı titizlikle hazırladığı Razgrad Türk Pedagoji Okulu kitabı, Türk eğitim tarihine ışık tutan eşsiz bir eser olarak BULTÜRK BGSAM kütüphanesinde yerini aldı. Bu kıymetli eseri kütüphanemize kazandırdığı için kendisine en içten teşekkürlerimizi sunuyoruz.
Kitap, Razgrad Türk Pedagoji Okulu’nun tarihine derinlemesine bir yolculuk sunarken, bölgedeki eğitim hareketlerinin nasıl şekillendiğini ve bu okulun Türk kültürüne, pedagojisine yaptığı katkıları gözler önüne seriyor. Eserde, okulun açılışından itibaren geçirdiği evreler, dönemin toplumsal ve kültürel koşullarıyla bağlantılı olarak detaylı bir şekilde işlenmiş. Bu yönüyle, yalnızca bir okulun tarihi değil, aynı zamanda dönemin eğitim anlayışının da kapsamlı bir incelemesi sunuluyor.
Razgrad Türk Pedagoji Okulu: Bir Direniş ve Miras Hikayesi
Bulgaristan’ın Razgrad şehri, tarihi boyunca Türk kültürünün ve eğitiminin önemli bir merkezi olmuştur. Bu şehirde, 1951-1963 yılları arasında faaliyet gösteren Razgrad Türk Pedagoji Okulu, sadece bir eğitim kurumu olmanın ötesinde, Türk kimliğinin ve kültürünün yaşatıldığı bir direniş sembolü olarak tarihe geçmiştir. Ramis Serbest’in bu okulun tarihini, öğretmenlerini ve öğrencilerini anlatan belgesel niteliğindeki çalışması, bu mirası gelecek nesillere aktarmak adına büyük bir adımdır.
Bu çalışmayı hazırlayanları ve emeği geçenleri yürekten tebrik ediyoruz.
Komünist Rejim ve Eğitim Politikaları
Şumnu Nüvvab Okulu’nun kapatılması, Bulgaristan’daki Türk toplumu için büyük bir kayıptı.
Nüvvab, sadece bir eğitim kurumu değil, aynı zamanda Türk-İslam kültürünün ve kimliğinin nesilden nesile aktarıldığı bir ocaktı. Komünist rejim, bu okulu kapatarak Türk toplumunun kültürel ve dini köklerine vurulmuş bir darbe olarak tarihe geçti.
Ancak, ilginç bir şekilde, aynı rejim, Türkler için ilkokul öğretmeni yetiştiren Pedagoji Okulları’nı açtı.
Bu okullar, kendi ideolojik çerçeveleri içinde eğitim verse de, Türk çocuklarının anadillerinde eğitim almalarını sağladı. Fakat bu durum uzun sürmedi. On yıl gibi kısa bir süre sonra, komünist yönetim bu okulları da kapatarak, Türk toplumunun eğitim hakkını tamamen elinden aldı.
Razgrad Türk Pedagoji Okulu: Bir Direniş Simgesi
Razgrad Türk Pedagoji Okulu, bu zorlu dönemde Türk toplumunun eğitim ve kültürel kimliğini korumak adına bir direniş simgesi haline geldi. Okul, sadece öğretmen yetiştirmekle kalmadı, aynı zamanda Türkçe’nin yaşatıldığı, Türk kültürünün ve geleneklerinin öğretildiği bir merkez oldu.
Bu okulda yetişen öğretmenler, Bulgaristan’ın farklı bölgelerinde görev yaparak, Türk çocuklarına anadillerinde eğitim vermeye devam ettiler. Bu, komünist rejimin asimilasyon politikalarına karşı sessiz ama güçlü bir direnişti.
Ramis Serbest’in Çalışması: Tarihe Not Düşmek
Ramis Serbest’in hazırladığı belgesel kitap, Razgrad Türk Pedagoji Okulu’nun tarihini, öğretmenlerini ve öğrencilerini anlatan önemli bir kaynak niteliğinde. Bu çalışma, sadece bir okulun tarihini değil, aynı zamanda bir dönemin toplumsal ve siyasi koşullarını da gözler önüne seriyor.
Kitap, o dönemde yaşanan zorluklara rağmen Türk kimliğini ve kültürünü yaşatmaya çalışan insanların hikayesini anlatıyor.
Bu hikaye, sadece Bulgaristan Türkleri için değil, tüm Türk dünyası için büyük bir öneme sahip.
Gelecek Nesillere Aktarılacak Bir Miras
Razgrad Türk Pedagoji Okulu’nun hikayesi, eğitimin bir toplumun kimliğini korumadaki kritik rolünü bir kez daha hatırlatıyor. Bu okul, sadece öğretmen yetiştiren bir kurum değil, aynı zamanda bir kültür ve kimlik mücadelesinin simgesiydi. Ramis Serbest’in bu çalışması, bu mücadelenin unutulmaması ve gelecek nesillere aktarılması adına büyük bir adımdır. Bu tür çalışmalar, tarihin tozlu sayfalarında kaybolmaya yüz tutmuş hikayeleri gün yüzüne çıkararak, geçmişten ders alınmasını sağlıyor.
Kitabın Öne Çıkan Özellikleri
Kitabın en dikkat çeken bölümlerinden biri de Razgrad Türk Pedagoji Okulu’nun marşı ve dönemden kalma fotoğraflarla zenginleştirilmiş olması. Öğrenciler ve öğretmenlerin yer aldığı toplu fotoğraflar, hem bir nostalji rüzgârı estiriyor hem de bu değerli kurumun ruhunu bugüne taşıyor.
Ayrıca, okul müdürlerinin katkıları ve bu süreçte görev alan kişilerin çabaları, eğitimin sadece akademik bir faaliyet olmadığını, aynı zamanda bir kültür ve toplumsal dayanışma hareketi olduğunu hatırlatıyor.
Sonuç
Razgrad Türk Pedagoji Okulu, Bulgaristan Türkleri için sadece bir eğitim kurumu değil, aynı zamanda bir direniş ve kimlik mücadelesinin simgesidir. Ramis Serbest’in bu okulun tarihini anlatan belgesel kitabı, bu mücadelenin unutulmaması ve gelecek nesillere aktarılması adına büyük bir katkıdır. Bu çalışma, sadece bir okulun değil, bir toplumun hafızasını canlı tutuyor. Bu nedenle, bu değerli çalışmayı hazırlayanları ve emeği geçenleri bir kez daha tebrik ediyor, bu tür çalışmaların artarak devam etmesini temenni ediyoruz.
Bu eser, yalnızca geçmişi belgelemekle kalmıyor, aynı zamanda geleceğe de ilham veriyor.
Türk eğitiminin köklü geçmişini anlamak, bugünün eğitim sistemine daha sağlam bir temel oluşturmak için büyük önem taşıyor. Razgrad Türk Pedagoji Okulu kitabı, bu bakımdan yalnızca tarihseverler için değil, eğitimle ilgilenen herkes için önemli bir kaynak niteliğinde.
Yazar Ramis Serbest Aksakalimixin’i, bu değerli çalışmasından dolayı yürekten tebrik ediyoruz.
Razgrad ve Türk eğitiminin tarihine kazandırdığı bu kıymetli eser için hem kendisine hem de emeği geçen herkese sonsuz teşekkürlerimizi sunuyoruz.