TÜRKLÜK KÜLLERDEN DOĞAN BİR DESTANDIR

Rafet ULUTÜRK

Tarihin kor ateşinde pişmiş bir millettir Türk milleti.

Her çağda, her savaşta, her kıyamette yeniden doğmuş;

Her yenilgiden bir zafer, her külden bir kıvılcım üretmiştir.

Çünkü Türklük, sadece bir kimlik değil,

yeryüzünün en köklü direnişidir.

“Türklük ateşten doğurmuş bir milletin küllerinden bile destan yazma kudretidir.” Bu söz, sadece bir övgü değil; bir gerçeğin, bir hakikatin özüdür. Çünkü biz, yalnızca yaşayanları değil, şehit düşenleriyle bile tarih yazmış bir milletiz.

Her obamız, her otağımız bir medeniyetin tohumu olmuş;

her çadırımızdan bir cihan devleti doğmuştur.

Biz tarih yazmazsak tarih olmaz. Çünkü dünya tarihine yön vermiş imparatorlukların mimarıyız. Mete Han’dan Atatürk’e uzanan çizgi, sadece bir milletin değil; insanlığın kader haritasını çizen bir yoldur. Bizim varlığımız tarihe mühürdür, yokluğumuz ise tarihte boşluktur.

Tarihten Türk’ü çıkart, dünyada tarih kalmaz.

Çünkü kaleler bizimle yükselmiş, yollar bizimle açılmış, adalet bizimle yürümüştür. Anadolu’nun her taşında bir yiğitlik, Balkanlar’ın her toprağında bir izimiz vardır. Biz göçtüğümüz yere yalnızca atımızı sürmedik; adaletimizi, ahlakımızı, töremizi taşıdık.

Bizi tanımayanlar, tarihi eksik okurlar. Çünkü Türk milleti olmadan dünya tarihi sadece yarım kalır. Kendi içinden Bilge Kağan gibi hikmetli hakanlar, Alparslan gibi zafer sultanları, Fatih gibi çağ kapatıp çağ açan liderler çıkaran başka bir millet var mı?

Bugün bize düşen, o küllerden çıkan kıvılcımı yeniden meşaleye çevirmektir. Unutmayalım ki, geçmişi olmayanın geleceği de yoktur. Türk milleti, geçmişiyle güçlü, geleceğiyle umutludur. Ve bu umut, yine bir kıyamda, yine bir dirilişte vücut bulacaktır.

Çünkü biz;

Yandıkça çoğalan,

Yıkıldıkça doğrulan,

Küllerinden doğarak tarih yazan Bir milletiz.

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

five × four =