BULGARİSTAN’IN 3 MART BAĞIMSIZLIK GÜNÜ KUTLAMALARI

3 Mart Bulgaristan Milli Bayramı Kutlandı.
Ne acıdır ki; bu kutlamaya bazı STK yönetici ve üyeleri ile önde gelen aydın kişilerin de katıldığını görmekteyiz. Zira literatürümüze 93 Harbi olarak giren 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı’nın ardından 3 Mart 1878’de Osmanlı Devleti ile Rusya arasında imzalanan ve Ayastefanos Antlaşması olarak bilinen San Stefano Antlaşması’nın yıl dönümüdür. Osmanlı Devleti’nin yenilgisi sonrası imzalanan ve Türk tarafı için ağır şartlar içeren bu antlaşma; Rusların Balkanlarda etkinliğini arttırdığından Batı’yı rahatsız etmiştir. Batı için uygun görülmediğinden dolayı 13 Temmuz 1878 Berlin Konferansı ile Batı için şartlar biraz daha yumuşak hale getirilmiştir. Tarihi süreç biraz incelendiğinde Almanya İmparatorluk Şansölyesi Prens Bismark’ın başkanlığında toplanan Berlin Konferansı’nda Osmanlı Devleti; Almanya, İngiltere, İtalya, Avusturya-Macaristan ve Rusya ile Balkanlar’ın paylaşımını müzakere ve imza ettiğini görmekteyiz.
Katılımcı devletlerin Başbakanları ve Dışişleri Bakanlarının katıldığı bu konferansta Osmanlı Devleti’ni Nafıa Nazırı Karatodori Paşa, Müşir Mehmet Ali Paşa ve Berlin büyükelçisi Sadullah Bey temsil etmiştir.

Osmanlı Devleti Toprak kayıpları
Sırbistan, Bulgaristan, Romanya ve Karadağ’ın kendi başlarına birer prenslik olmaları kabul edilmiş, Osmanlı İmparatorluğu toprakları içerinde; Bosna-Hersek, Doğu Rumeli, imtiyazlı vilayetler halinde tanzim edilmiştir. Niş Sancağı Sırbistan’a, Kars, Batum, Artvin ve Ardahan sancakları Rusya’ya, Dobruca Sancağı Romanya’ya, Van’ın doğusundaki Kotur yöresi ise İran’a ve bazı kazalar da Karadağ’a bırakılmıştır. Kıbrıs İngiltere’ye kiralanmış ve nihayet Bulgaristan Prensliği kurulmuştur. Bu konferansın etkilerini iyi değerlendiren Yunanistan 1881 yılında Teselya Sancağı’nı elde etmeyi başarmıştır. Ve yine bu konferansın etkilerini kulis çalışmalarıyla kendi lehine kullanmayı başaran Fransa 1881’de Tunus Prensliğini işgal etmiştir.
Peki o halde Batı için ve daha da önemlisi Bulgaristan için adeta 22 Eylül 1908 tarihinde Özerkliği, 6 Eylül 1908 tarihinde ise bağımsızlığın anahtarı olan bu kutlama resepsiyonuna Türk STK ve Aydınları neden katılırlar?
Elbette kararlarına saygı duyuyoruz ama Türk Tarihine acılarla kazınan, binlerce Km2 vatan toprağının kaybedildiği, Bir milyondan fazla Türk ve Müslüman nüfusun göç etmesine ve yüz binlercesinin bu göç yollarında feci şekilde can vermesinin başlangıcı olan 3 Mart 1878 resepsiyonuna (resmi protokol nezaketi gereğince katılmak zorunda kalanlar hariç olmak üzere) Türkiye Cumhuriyeti STK yönetici ve üyeleri ile aydınları neden katılırlar? demeden edemiyor insan. Yok eğer “Bulgaristan AB Dönem Başkanıdır, bizler kutlamalara katılarak Türkiye adına kulis çalışmaları yaptık, bazı olumsuz ön yargıları gidermeye çalıştık…” diyebiliyorlarsa ne ala…
Türk Milletini katleden, sürgün eden, Türk yurdunu bölen-parçalayan bir antlaşmanın kutlanması adına; Şubat 2018’in son haftasında Ankara, İstanbul, Edirne ve Bursa’da bulunan Bulgaristan Konsolosluk ve diplomatik temsilciliklerinde düzenlenen resmi kabul ve törenlere katılanlar acaba bu tarihi panoramayı unutmuş olabilirler mi? Eğer bir unutma söz konusuysa hatırlatmak bize düşer. Saygılarımızla.

İsmail CİNGÖZ: Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Uzmanı – BULTÜRK Derneği Ankara Temsilcisi.
Resimler için kaynak: Emel Gürsoy, Ayşe Gündü- suskunmedya.com-Özel Haber

Görüntünün olası içeriği: İsmail Cingöz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

twenty − three =