Bulgaristan Türkleri Kültür ve Hizmet Derneğimiz,(BULTÜRK) ün, İçişleri Bakanlığı, Sivil Toplumla İlişkiler Genel Müdürlüğü tarafından desteklenen Bulgaristan Türkleri Kültür ve Hizmet Derneğimiz tarafından yürütülen “Dünden Bugüne Paylaşım” projemiz kapsamında gerçekleştirdiğimiz gezi programımıza hoş geldiniz.
BULTÜRK Derneği İçişleri Bakanlığımızın “DÜNDEN BUGÜNE PAYLAŞIM” projesi kapsamında; derneğimizin öncülüğünde Türkiye’den Bulgaristan’a tanıtıcı, bilgilendirici ve Bulgaristan’da yaşayan Türk-Müslümanlar ile birlikte azınlıklar ve Bulgaristan halkının kültürel, sosyolojik, ekonomik, ticari sanayi ve tarım hayvancılık ile ilgili olarak bir birlerine dayanışma ve yardımlaşma kültürlerini gelişerek kuvvetlenmesine hız verip katma değer kazandırarak destek verecek gezilerine 04 Kasım 2022 tarihi ile Kırca Ali gezisi ile devam etmektedir.
Proje gereği Gezilerimize KIRCI ALİ ile devam ediyor.
☆ Bulgaristan Kırca Ali Gezisi
Bulgaristan denince akla Evlad-ı Fatihaların kalesi, bize göre Bulgaristan’daki yaşayan Türk ve Müslümanların nirengi noktası olarak bilinen tarihi ve kadim şehir Kırcı Ali, şehri görülmesi ve ziyareti önemlinin ötesinde ELZEM olarak gelmektedir.
Hatta Bulgaristan’da Kırcı Ali’ye Türklerin dışında tüm Bulgaristan halkı KÜÇÜK İSTANBUL diye hitap etmektedirler.
Özellikle Komünizm döneminde Bulgaristan güvenlik kuvvetleri ve devlet tarafından Kırca Ali dışında diğer vilayetlerde yaşam ve giysi şekilleri hoşgörü ile karşılanırken Kırca Ali’de üzerinde AY YILDIZ olan bir tişört hızlı ve sorgusuz olarak tutuklanma sebebiydi.
Bulgaristan varlığından bu yana stratejik bir öneme sahip Kırca Ali görülmesi “SILAYI RAHİM” gibi sayılacak olan bir ziyarettir.
Saygın, değerli yolcularımız ile birlikte Kırca Ali’yi zaman darlığına rağmen dinlenme ve duraksamaksızın hemen hemen tamamını gezdik.
Bu gezimiz esnasında
- Halen müze olarak kullanılmakta olan fakat Osmanlı devrinde askeri bir üst olan Türk karargâhını ziyaret ettik. Yolcularımızdan ağırlıklı olarak buranın geçmişteki işlevinde habersiz olduklarını üzülerek söylediler, hayıflandılar.
- Evlad-ı Fatihaların yaptıkları yer eski mezarlık ziyaret edildi.
Ancak bir Türk belediye başkanının ve Türklerin kahir ekseriyetle ağırlıkta olduğu bir yerde eski mezarlık adıyla bildiğimiz ceddimizin atalarımızın mezarlarının bulunduğu ve en önemlisi her bir Türk mezar taşının Kırca Ali’nin tapusu olarak bilinen bu müstesna yerin son derece bakımsız ve mahzun olduğuna şahitlik ettik. ÜZÜLDÜK.
Buradaki mezarlar da tıpkı başka yerlerde yok edilen mezarlar gibi tarihten silinerek yok edilmek isteniyor. BULTÜRK olarak böyle bir kültürel soykırıma dur diyerek engel olmak istiyoruz.
- Ustalık ve mimarisi ile ihtişamı ile özeni ile yapılış şeklindeki özelliği çivisiz ahşap giydirme tekniği ile yapılmış Balkanlarda bir eşi dahi olmayan “YEDİ KIZLAR CAMİ”ni büyük bir onur ve gururla gezdik ziyaret ve nutazda bulunduk. Evlad-ı Fatiha’n geçmişlerimize bırakmış oldukları bu muhteşem eserden dolayı teşekkür ettik ve ruhlarına dua niyaz ettik. Mekânları cennet olsun. Böyle bir eserin kendi gücüyle değil yapılacak bakım tadilat ve onarım ile hayatının ömrünün uzatılması tüm Türk – İslam âleminin özellikle bizlerin görevimizdir.
- Yaklaşık Bulgaristan ile aynı yaşa sahip olan ve mitolojik efsanelerde adından çokça bahsedilen Türkçe manası
“ŞEYTAN KÖPRÜSÜ”
Olarak bilinen, ortada kemer halinde ana taşıyıcı iki ayağı birleştiren bir kemer ile ana kemer başlarında destekleyici olarak yapılmış iki adet payanda destek görevinde kemer gözünden müteşekkil köprü stratejik olduğu kadar yapılış ve mimarisi ile de karizmatik bir yapıdır.
- Bulgaristan Türklerinin gözdesi kalbi olan şehre ismini veren zamanın (1434 yılı) fetih unsurlarından Ali komutanın Antalya’dan çıkarak Rodop’lara Bulgaristan’a gelene kadar konakladığı, geçtiği hemen hemen her beldeden, sabah namazına katılan cemaatten seçtiği güvenilir kişileri kendi birliğine katarak bugünkü Kırca Ali’ye gelmiş ve stratejik yönden beğenip Antalya’ya benzettiği bu coğrafyada Kırcaali’yi yurt edinmiştir.
Kırcaali denmesinin sebebi ise bölge insanının kendisini saçları beyazlayarak Kır bir şekli aldığından Kırcaali (AKSAÇLI-BİLGE ALİ) manasında Kırcaali demişler ve beldeye de bu ismi vererek ebedi kalmışlardır.
Bizler de torunları olarak Kırca Ali’nin kabri şerifini ziyaret ederek niyazda bulunduk. Mekânı cennet olsun.
Ancak gurur ve hüznü bir arada yaşadık.
Şöyle ki, ziyaret etmiş olduğumuz Kırca Ali’nin TİKA tarafından yapılarak hizmete sunulmuş olan kabri bizleri gururlandırmış, Umut vermiş olmasına rağmen, Kırca Ali’nin gerçek kabrini öğrendiğimizde yani şimdiki yer değil tahmini olarak 100 metre yukarısında bulunan parkın hemen köşesinde olduğunu Kırca Ali’nin bizden önceki bilir kişi yaşlıların her sohbetlerinde yıllardır dinlemiştim.
- Kırca Ali’nin gezimizin son saatlerinde mesire ve piknik yerleri ile birlikte Kırca Ali’ye mührünü vuran eserlerden ecdat yadigârı eski Türk medresesi ile (bugün halen müze olarak kullanılmakta) son olarak yapıldığı günden bu yana insanlara vakti bildiren her saat başı gonk olarak çan sesi ve Türklere karşı hakaret edici müzik eşliğinde eski Türk düşmanı marşların melodisini çalan saat kulesini ziyaret ettik.
Bizleri gezimiz boyunca en fazla üzüp kahreden de bu ziyaret olmuştur. Zira Türklerin kalbi olan bir şehirde Türklerin yönettiği bir şehirde Kırcı Ali Bilge Ali de böyle bir edepsizlik ve çaresizliğin sürdürülmesi engellenmemesi bizleri üzmüştür.
BÖYLE BİR BELEDİYE BAŞKANINA OY VERENLERİ ANLAMAK MÜMKÜN DEĞİL.
“İç işleri Bakanlığımızın, tensipleri ile düzenlemiş olduğumuz kültürel ve sosyal yönden Bulgaristan’ı tanıtma ile ilgili kültürel gezilerimize projemiz dâhilinde devam etmekteyiz.
Merak edip ilgi duyanlara HASSETEN İLANEN DUYURUYORUZ.
Ergül BALKAN
BULTÜRK