ŞEREFÜ’L MEKAN Bİ’L MEKİN!

Nevzat ÖZTÜRK
BGSAM Başkan Vekili

Derneğimize gelen bir yazıyı üyelerimizle paylaşıyoruz;

Sayın Başkanım, bu haftaki konferansın konusu son derece önemli bir mesele ve konuşmacımız da gerçekten seçkin bir şahsiyet.
Dolayısıyla BULTÜRK ve Başkan olarak yine farkımızı ortaya koymuş oldunuz.
Türkiye’deki bu alandaki en kıdemli ve saygın uzmanlardan birinin bilgi ve tecrübelerinden yararlanmak, Türkiye’nin dış politikasındaki özellikle gelecekteki projeksiyonlarını anlamak açısından büyük bir fırsattır. Zira çoğu zaman bazı politik olayların bir sonraki aşamalarına dair yeterince bilgi sahibi olunmamakta veya geniş bir perspektiften bakılmamaktadır. Bu nedenle yapılan analizler, gerçekleri yansıtmakta yetersiz kalmakta ve yüzeysel olmaktadır. İşin ehli uzmanların konu üzerindeki derinlemesine aktarımları, bizim için paha biçilmez bir değer taşımaktadır. Keşke bu önemli toplantıya katılma şansım olsaydı; ancak ne yazık ki bu imkândan mahrumum. Bu tür toplantılar ve konferanslar yalnızca bilgi edinmekle kalmaz, aynı zamanda düşünce dünyamıza yeni bir vizyon kazandırma fırsatı sunar. Farklı bakış açılarını dinlemek, konuya dair çok katmanlı düşünme becerimizi artırır; zira her konuşmacının kendi deneyimleri ve kavrayışları, tartıştığımız konularda daha derin ve kapsamlı bir anlayış geliştirebilmemizi sağlar.
Bu açıdan sizi tebrik ediyorum.
BULTÜRK, her zamanki gibi, farkını bir kez daha ortaya koyuyor.
Derneğimizin yeni bina açılışında da belirttiğim gibi, “şerefü’l mekan bilmekin” sözüne sadık kalarak, mekanların gerçek anlamda değer kazanması için o binaları şekillendiren nitelikli insanların katkısının büyük olduğunu belirtmek isterim.
Zira bu bağlamda, BULTÜRK, devasa bütçeleri olan Stratejik Araştırmalar Merkezlerinin bile başaramadığı olağanüstü ve değerli işler ortaya koymaktadır.
Her bir sözümü yüreğimden gelerek ifade etmek istiyorum çünkü hayatım boyunca farklı sivil toplum kuruluşlarında görev almış birisi olarak bu konulara dair derin bir anlayışım var.
Türkiye’de birçok sivil toplum kuruluşunun ismi büyük olabilir ve tabelaları göz alıcı bir şekilde süslü olabilir; fakat gerçekte yalnızca basına görüntü vermekten öteye geçemeyen, nitelikten yoksun pek çok organizasyon bulunmaktadır. Bu aşamada, gerçek engellerin çoğu zaman kötü yönetimden veya eksik kaynaklardan kaynaklandığını unutmamak gerekir. İşte bu nedenle, sivil toplum kuruluşlarının etkililiği maalesef istenilen düzeyde değildir.
BULTÜRK, yüksek potansiyeli olan bir sivil toplum profili sergileyerek, belki ileride yüksek lisans veya doktora tezine bile konu olabilecek bir yapı oluşturmuştur.
Bu başarıda, 2003 yılından bu yana bu işin içinde yer alan ve liderlik yapan sizin gibi kıymetli bireylerin büyük payı bulunmaktadır. Anadolu’da meşhur bir söz vardır; “at sahibine göre kişner.”
Dolayısıyla, siyaset, yönetimler ve sivil toplum kuruluşlarının kalitesi ile başarısı doğrudan o işi yöneten liderlerle orantılıdır. Her liderin kendi karizmasını ve vizyonunu kurduğu ortamda nasıl cesurca hayata geçirdiği, hatta toplumu nasıl etkilediği, toplumsal dinamiklerin doğasıyla birebir ilişkilidir.
Keşke yönetsel bazda ve sivil toplum kuruluşları açısından ilkesel bir sistem oluşturabilsek ve bu sistem üzerinden ilerleyebilsek.
BULTÜRK, bu anlamda öncü bir rol üstlenmekte ve gelecekte örnek alınan bir model haline gelebilecek potansiyeli barındırmaktadır.
Kalabalıkların arasında, nitelikli insanların dünyayı şekillendireceğine olan inancım tamdır.
Unutulmamalıdır ki, BULTÜRK yalnızca bir dernek değil; aynı zamanda bir okul, bir ocak, bir cazibe merkezi ve toplumsal dönüşümün öncüsüdür.
Bu çok yönlü yapı, bireylerin kendilerini geleneğe bağlarken, yeniliğe de uygun bir biçimde adapte olmasına olanak tanımaktadır. Bu başarılarından ötürü sizi tebrik ediyorum.
Sevgilerimle, Düzce’den selamlar…

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

six + 5 =